Almanca Edatlar

Edatların manaları yoktur, sadece gramer vazifeleri vardır. Tek başlarına bir mana ifade etmezler, fakat diğer kelimelerle ilişki sırasında manalanırlar.

Edatların göre diğer kelimeler arasında, isimler ve fiiller arasında ilişki kurmaktır.

Edatlar dilin yardımcı kelimeleridir. Asıl kelimeler olan isim ve fiillere yardım ederler. Edatlar; kelime yapımına elverişli değildir ve esas itibariyle dilin eksiz unsurlarıdır.

Edatlar üç çeşittir: ünlem edatlar, bağlama edatları, son çekim edatları.

A. ÜNLEM EDATLARI

Bunlar his ve heyecanları; sevinç, keder, ıztırap, nefret, hayıflanma, coşkunluk v.s. gibi ruh hallerini; tabiat seslerini, seslenmeleri; tasdik, red, sorma, gösterme gibi beyan şekillerini ifaden eden edatlardır.

Ünlem edatları cümle içinde geçmedikleri, tek başlarına kullanıldıkları zaman yazıda sonlarına genellikle ünlem işareti konur.

Ünlem edatları beşe ayrılır: ünlemler, seslenme edatları, sorma edatları, gösterme edatları, cevap edatları.

1.Ünlemler: Bunlar his ve heyecanları ifade için içten koparak gelen edatlarla tabiattaki sesleri taklit eden edatlardır: ah, ay, vay, aferin, yuh, pat, hop, pişt, aman, haşa, hah gibi.

2. Seslenme Edatları: Bunlar hitap edatlarıdır. Hiçbir ifadeleri yoktur; a, ay, hey, ya, yahu, be, hey, more gibi.

3. Sorma Edatları: Bunlar sorma ifade eden, soru için kullanılan edatlardır. Başlıcaları hani, acaba, acep, niçin, nasıl, neden ve ha, hı gibi ses taklidi sorma edatlarıdır.

4. Gösterme Edatları: Birini, bir şeyi göstermek için kullanılan işaret edatlarıdır. Başlıca gösterme edatı “işte”dir. Ağızlarda aha, daha, deha, te, ta ve nah kelimeleri de gösterme edatıdır.

5. Cevap Edatları; Tasdik veya red ifade eden edatlardır: evet, hayır, yok, değil, peki, hay hay gibi.

B. BAĞLAMA EDATLARI 

Bunlar dil birliklerini, kelimeleri, kelime gruplarını, cümleleri şekil ve mana bakımından birbirine bağlayan edatlardır. Başlıca bağlama edatları şunlardır:

1. Sıralama Edatları: Bunlar arka arkaya gelen unsurları “ve” manasıyla bağlayan ve sıralayan edatlardır: ve, ile, ila.

2. Denkleştirme Edatları: Bunlar birbirine denk olan, birbirinin yerini tutabilecek olan iki unsuru birbirine bağlayan, birbiriyle karşılaştıran edatlardır: veya, yahut, veyahut.

3. Karşılaştırma Edatları: Bunlar karşılaştırılan iki veya daha çok unsuru birbirine bağlayan edatlardır. En az çift kullanılırlar; ya…ya, ya…ya…ya…ya, hem…hem, ne…ne, da…da (de) gibi.

Bunlara şu grubu da katabiliriz: bir…bir, ha…ha, gerek…gerek, bazı…bazı, kimi…kimi, kah…kah, ister…ister gibi.

4.Cümle Başı Edatları: Bunlar cümleleri mana bakımından birbirine bağlayan edatlardır. Başında bulundukları cümleyi ileri ve geriye bağlarlar. Fonksiyon bakımından başlı şu gruplara ayrılırlar:

a) “fakat” ifadesi taşıyanlar: fakat, lakin, ancak, yalnız, ama.
b) “eğer” ifadesi taşıyanlar: eğer, şayet.
c) “gerçi” ifadesi taşıyanlar: gerçi, her ne kadar, vakıa.
d) “çünkü” ifadesi taşıyanlar: çünkü, zira.
e) “mademki” ifadesi taşıyanlar: mademki, madem.
f) Netice ve izah ifade edenler: binaenaleyh, öyle ki, oysa, nitekim, halbuki, belki, hatta, yani, öyleyse gibi.
g) Benzerlik ifade edenler: adeta, sanki, nasıl ki, güya, nitekim.
h) Şarta ve dereceye bağlama edatları: tek, yeter ki, meğer ki, velev, velev ki, ta ki, illa, illa ki.
i) “aksi halde” ifadesi taşıyanlar: yoksa, aksi halde, aksi takdirde.
j) Hele edatı: hele, hele gel gibi.

5. Sona Gelen Edatlar: Bunar kelimelerin, unsurların sonuna gelerek onları önceki veya sonraki unsurlara bağlayan edattır. Aynı zamanda kuvvetlendirme fonksiyonu da vardır. Şunlardır: dahi, da (de), ise, ki, bile, değil.
www.bakteri.org
C. SON ÇEKİM EDATLARI 

Bunlar çekim eki vazifesi gören edatlardır. Sona gelirler. Bu edatlar kullanışlarına göre şöyle sınıflandırılabilirler:

1. İsimlerin yalın, zamirlerin genitif hali ile birleşenler: ile, için, gibi, tek, kadar.
2. Yalın hal ile birleşenler: üzere, ara, sıra diye, içre.
1. Datif hali ile birleşenler: kadar, taraf, değin, göre, ait, dek, karşı, dair, nazaran, doğru, rağmen.
2. Ablatif hali ile birleşenler: dolayı, ötürü, beri, önce, içeri, evvel, geri, yana, gayri, başka, öte, sonra gibi.

Bu edatları fonksiyonlarına göre de şöyle sınıflandırabiliriz:

1.Vasıta ve beraberlik edatları: ile, birle.
2. Sebep edatları: için, üzere, dolayı, ötürü, diye.
3. Benzerlik edatları: gibi, tek gibi.
4.Başkalık edatları: başka, özge, gayri.
3. Diğer hal edatları: göre, nazaran, dair, mada.
4. Miktar edatı: kadar.
5. Zaman edatları: beri, önce, evvel, böyle, sonra, geri.
6. Yer ve yön edatları: kadar, değin, dek, karşı, doğru, daha, yana, taraf, sıra, içeri, içre, üzre, ara, öte.

İşte başlıca son çekim edatları bunlardır. Bunlara halde, karşılık, mukabil, nisbet, bedel gibi kelimeleri de ilave edebiliriz.

Bunlara son çekim edatı gibi kullanılan şu kelimeleri de ekleyebiliriz: hakkında, yüzden, yüzünden, üzerine, yandan, taraftan, tarafından, bakıma, bakımından, yönden, yönünden, cihetle, suretle, suretiyle, veçhile, sebeple, sebebiyle, dolayısıyla.

Aşağıdaki parçada geçen edatları inceleyiniz.

……….
Burada sevmeğe başladığım üç şey var:
Birisi, penceremin altındaki akar çeşme ki, hiç durmayan sesiyle yalnızlık gecelerimde, adeta bana arkadaşlık ediyor.
İkincisi, küçük Vehbi: Hatice Hanımın saltanatı zamanında ömrünü sandığın dibinde sırtüstü ceza çekmekle geçiren çocuk. Ben, bu afacana iyiden iyiye abayı yaktım. Buradaki çocukların hiçbirine benzemiyor. –k- ları –c- gibi telaffuz ederek öyle serbest, şen bir konuşman var ki…
Vehbi, bir gün bahçede küçük,parlak gözlerini süze süze yüzüme bakıyordu:
– Ne bakıyorsun Vehbi? Dedim.
Hiç çekinmeden:
– Sen güzel kızmışsın be. Ağama alıvereyim seni. Bizim gelinimiz ol. Ağam, sana pabuçlar, entariler, taraklar alıverir.
Vehbinin her hali iyi, hoş amma, bir türlü beni saymıyor.
O kadar ki, azarladığım, yavaşça ince kulağını çektiğim zaman bile bana ehemmiyet vermiyor. Maamafih, belki de bunun için onu bu kadar seviyorum.
Vehbi, bu münasebetsizliği de yapınca kaşlarımı çattım:
– İnsan, hocasına böyle lakırdı söyler mi? İşitirlerse senin ağzını yırtarlar, dedim.
Çocuk, benim saflığımla eğlenir gibi: