Almancada fiilleri, isimleri, sıfatları, artikelleri ve zamirler dışında kalan sözcüklere „dolgu sözcükleri“ veya „yan sözcükler“ diyebileceğimiz partikel adındaki sözcükler kalır. Partikel dediğimiz sözcükler üç gruba ayrılır;
Adverbien (Zarflar)
Präpositionen (Edatlar)
Konjunktionen (Bağlaçlar)
Bu sözcükler bir fiil veya bir isim gibi çekimlenmezler ve değişmezler. Bunları tek tek ele almak gerekir. Zarflar, cümlede tarif edilen eylemi, hareketi daha yakından tarif edip konunun ayrıntılı olarak dile getirilmesini sağlarlar. Kullanım yerleri genel olarak şöyledir;
Bir fiille birlikte kullanıma ve fiilin anlamını pekiştirme;
Dort steht mein Auto.
(Otomobilim orda duruyor)
Der Unfall geschah gestern.
(Kaza dün cereyan etti.)
Bir ismin anlamını pekiştirme ve onunla birlikte kullanılma;
Das Buch dort gehört mir.
(Oradaki kitap bana aittir.)
Der Unfall gestem war furchtbar.
(Dünkü kaza korkunçtu.)
Bir sıfatın anlamını pekiştirme ve bir sıfala birlikte kullanma;
Das Auto fuhr sehr schnell.
(Otomobil çok hızlı gidiyordu.)
Die Blume war ziemlich schön.
(Çiçek oldukça güzeldi.)
Bir başka zarfın anlamını pekiştirme;
Die Oma besucht uns sehr oft.
(Büyükanne bizi çok sık ziyaret ediyor.)
Karl malt besonders gern.
(Karl özellikle severek resim yapıyor.)
Edatlarla ifade edilen yer, zaman, sebep bildiren öğelerin yerini tutma;
Ich habe mit diesem Messer getötet.
(Bu bıçakla öldürdüm.)
Die Katze liegt unter dem Tisch.
(Kedi masanın altında yatıyor.)
ZARFLARIN TÜRLERİ
Zarflar niteliklerine göre ve görevlerine göre dört ana gruba ayırabiliriz;
Die Lokaladverbien (Yer mekan belirten zarflar)
Die Temporaladverbien (Zaman bildiren zarflar)
Die Modaladverbien (Hal zarfları)
Die Kausaladverbien (Sebep bildiren zarflar)
a. Die Lokaladverbien (Yer Ve Mekan Bildiren Zarflar)
Yer ve mekan bildiren zarflar belirli ve belirsiz olmak üzere ikiye ayrılır. Belirsiz zarfları şöyle bir tabloda toplayabiliriz.
BESTİMMTE LOKALADVERBİEN (BELİRLİ YER ZARFLARI)
Wo?
(nerede)
Wohin
(nereye?)
Woher?
(nereden?)
Hier
(Burada)
Hierhin, nach hier
(buraya)
Von hier
(buradan)
Dort
(orada)
Dorthin, nach dort
(oraya)
Von dort, dorher
(oradan)
Da
(orada)
Dahin
(oraya)
Von da, daher
(oradan)
Draußen
außen
(disarda)
Nach draußen, hinaus von außen
(disariya)
Von draußen
(disaridan)
Auswärts
(disarda)
Nach auswärts
(disariya)
Von auswärts
(disaridan)
Drinnen
inen
(icerde)
Nach drinnen, hinein
(iceriye)
Von drinnen, von innen
(iceriden)
Oben
(yukarida)
Nach oben, hinauf, aufwärts
(yukaridan)
Von oben
(yukariya)
Unten
(asagida)
Nach unten, hinunter, abwärts
(asagidan)
Von unten
(asagiya)
Vorn
(onde)
Nach vorn vorwärts
(önden)
Von vorn
(öne, ileri)
Hinten
(arkada)
Nach hinten rückwärts
(arkadan)
Von hinten
(arkadan)
Links
(solda)
seitwärts
(kenara, yana)
Nach links
(sola)
Von links
(soldan)
Rechts
(sagda)
Nach rechts
(saga)
Von rechts
(sagdan)
Drüben
(ötede)
Nach drüben, hinüber
(oteye)
Von drüben, herüber
(oteden)
Bu zarfları cümle içinde fiili veya ismi pekiştirmek için kullanmak mümkündür;
Die Tür links wird nicht gebraucht.
(Soldaki kapı kullanılmıyor.)
Der Ball kam von rechts.
(Top sağdan geldi.)
„Hin“ ve „her“ Zarfları
Belir yer zarfları içinde „hin“ ve „her“ zarflarının ayrıcalık gösteren bir yeri vardır. Bu zarflar, sözü söyleyen kişinin bulunduğu yere ve bu kişiye göre tespit edilen hareket yönünü kullanır.
„Hin“ zarfı sözü söyleyen kişiden, ondan başka bir yöne doğru yapılan hareketi anlatmak için kullanılır. Cümlenin anlamına göre çok değişik şekillerde Türkçeleştirilir veya cümleye uzaklaşan bir hareket anlamı katmanın dışında bir Türkçe anlamı olmaz.
Wo gehst du hin?
(nereye gidiyorsun?)
„Her“ zarfı ise, sözü söyleyen kişiye doğru yapılan, yaklaşan bir hareketi ifade eder. Bunun da çoğunlukla tam bir Türkçesi yoktur, cümleye sadece yaklaşan bir eylem anlamı katar.
Wo komms du her?
(Nereden geliyorsun?)
Wirf mir einen Apfel her!
(Bana aşağı bir elma at!)
Bu iki zarf bazı edatlarla birleşerek başka edatları da meydana getirebilir. Bunların eylemin yönünde, cümle içindeki kullanışlarına göre aşağıda verilenlerden farklı olabilir:
hinaus / heraus : dışarı, dışarıya
hinein / herein : içeri, içeriye
hinauf / herauf : yukarı, yukarıya
hinab / herab : aşağı, aşağıya
hinunter / herunter : aşağı, aşağıya
hinüber / herüber : öteye
Bunlardan hin veya her ile başlayanlardan hangisinin kullanılacağı yine sözü söyleyen kişiye göre hareketin hangi yönde cereyan ettiğine bağlıdır. Sözü söyleyen kimse, örneğin „dışarıya“ derken hareket kendisinden uzaklaşıyorsa hinaus zarfını kullanır. Ancak kendisi dışarıdaysa ve dışarı çıkma eylemi bir mekandan kendisine doğru yapılıyorsa yani hareket kendisine doğruysa „heraus“ zarfını kullanır.
Gehen Sie bitte hinaus?
(Nereye gidiyorsun?)
Die Kinder kommen aus der Schule heraus.
(Çocuklar okuldan dışarı geliyor.)
Unbestimmte Lokaladverbien (Belirsiz Yer Zarfları)
Belirsiz yer zarflarından en çok kullanılanları aşağıdaki tablodadır.
Wo? (nerede)
Wohin? (nereye)
Woher? (nereden)
anderswo
(Başka bir yerde)
anderswohin
(Başka bir yere)
anderswoher
(Başka bir yerden)
Irgendwo
(Herhangi bir yerde)
Irgendwohin
(Herhangi bir yere)
Irgendwoher
(Herhangi bir yerden)
Nirgendwo
(Hiç bir yerde)
Nirgendwohin
(Hiç bir yere)
Nirgendwoher
(Hiç bir yerden)
Überall
(Her yerde)
Überallhin
(Her yere)
Überallher
(Her yerden)
Es ist nirgendwo schöner als zu Hause.
(Hiçbir yer evden güzel değildir.)
Wir wollen dieses Jahr anderswohin fahren.
(Biz bu yıl başka bir yere gitmek istiyoruz.)
b.Die Temporaladverbien (Zaman Zarfları)
Bu gruptaki zarflar, bir eylemin meydana geldiği zamanı tarif ederler. Bunlar çok çeşitli ve çok yönlüdür. Zaman zarflarını bu neden anlarına göre gruplara ayırıp incelemek gerekir.
Eylemin cereyan ettiği zamanı ifade eden zarflar
Bu zarflar „wann“ (ne zaman?) sorusunun cevabını verirler.
a. Belirli Zaman Zarfları
heute – bugün
morgen – yarın
gestern – dün
vorgestern – önceki gün
über morgen – ertesi gün
vorgestem morgen – önceki sabah
gestern morgen – dün sabah
heute morgen – bu sabah
heute abend – bu akşam
gestem mittag – dün öğleyin
Belirli bir gün veya belirli anını anlatan zarflar
am Tage – gündüz
am Morgen – sabahleyin
am Vormittag – öğleden önce
am Mittag – öğleyin
am achtmittag – öğleden sonra
am Abend – akşamleyin
in der Nacht – geceleyin
am Sonntag – pazar günü
eines Tages – bir gün
eines Morgens – bir sabah gibi örnekleri çoğaltabiliriz.
Sürekli tekrarlanan günler veya zamanları gösteren zarflar;
des Morgens – Sabahları
des Mittags – Öğleden önceleri
sonntags – pazarları
mittags – öğleleri
abends – akşamları gibi…
Geçen, içinde bulunan veya gelecek zamanlarla ilgili zarflar;
die vorige Woche – geçen hafta
diese Woche – bu hafta
voriges Jahr – geçen yıl
vor einer Minute – bir dakika önce
in 15 Minuten – 15 dakika içinde
in einer Woche – bir hafta içinde
nach 6 monaten – 6 ay sonra
b. Belirsiz Zaman Zarfları
Bu zarflar belirli bir tarih veya zamanı anlatmaz ve kesin olmayan zaman ölçülerini dile getirir:
einst – bir zamanlar
einstmals – bir zamanlar
damals – o zamanlar
anfangs – başlangıçta
zuerst – önce
vor kurzem – kısa süre önce
soeben – az önce
jetzt – şimdi
sofort – derhal
bald – yakında
dann – sonra
danach – ondan sonra
ehemals – eskiden
einmal – bir zamanlar
niemals – hiç bir zaman
früher – eskiden
neulich – kısa süre önce
bereits – henüz, yeni
gerade – az önce, hemen
augenblicklich – anında, şu an
gleich – derhal
künftig – gelecekte
später – sonra
endlich – nihayet
Süre Bildiren Zarflar
Bu zarflar „wie lange“ (ne kadar?), „seit wann“ (ne zamandan beri) ve „bis wann“ ( ne zamana kadar?) sorularına cevap verir.
Belirli Zaman Kavramları:
Ein Tag – bir gün
sechs Monate – 6 ay
hundert Jahre – yüz yıl
seit heute – bugünden beri
von morgen ab – yarından itibaren
seit Mai – Mayıs’tan beri
seit Ostern – Paskalya’dan beri
bis gestern – düne kadar
bis heute – bugüne kadar
Belirsiz Zaman Kavramları:
lange – uzun süre
beständig – sürekli
immer – her zaman, daima
tagelang – günlerce
underdessen – bu arada
inzwischen – bu arada
seitdem – o zaman beri
seit damals – eskiden beri
seit langer Zeit – uzun zamandan beri
bis Jetzt – şimdiye kadar
bis dann – o zamana kadar
auf immer – ilelebet
ewig – ilelebet, ömür boyu
zeitlebens – ömür boyu
wochenlang – haftalarca
vorläufig – şimdilik
seither – o zamandan beri
Zamanın Tekrarlanmasını İfade Eden Zarflar;
oft (sık sık)
immer wieder (devamlı)
mehrmals (defalarca)
jedesmal (her defasında)
täglich – her gün
alle Tage – her gün
Tag und Nach – sabah akşam
Örnek Cümleler;
Ich stehe morgens um 7 Uhr auf und gehe abends um 10 Uhr ins Bett.
(Sabahları 7’de kalkıyorum ve akşamları saat 10’da yatıyorum.)
Dienstags und Freitags bin ich in der Schule.
(Salıları ve Cumaları okuldayım.)
Wir werden ihn niemals vergessen.
(Onu hiç bir zaman unutmayacağız.)
Er wird zeitlebens taub bleiben.
(O ömrü boyunca sağır kalacak.
Die Modaladverbien (Hal Bildiren Zarflar):
Hal bildiren zarfların en çok kullanılanlarını gruplara ayırarak inceleyelim.
Bir eylemin nasıl, ne şekilde cerayan ettiğini anlatan zarflar)
Moglichherweise (muhtemelen)
Natürlich (tabii)
Teilweise (kısmen)
Stückweise (tek tek)
Shcriftlich (yazılı)
Brieflich (mektupla)
Absichtlich (kasten)
anders (başka)
Gern (seve seve)
Auswendig (ezbere)
Umsont (bedava)
Vergebens (boşuna)
Geradeaus (dosdoğru)
Genauso (aynen)
Eilends (aceleyle)
Insgeheim (içten, gizlice)
(Derece ve ölçü bildiren hal zarfları)
Sehr (çok)
Nur (yalnız)
Beinahe (az kalsın)
Besonders (özellikle)
Etwas (biraz)
Ausserordentlich (olağanüstü)
Gänzlich (tamamen)
Wenig (az)
Ungewöhnlich (garip)
Ziemlich (oldukça)
Derart (öyle)
Vollends (tamamen)
Überhaupt (hiç)
Gar (hiç)
(Anlam genişleten hal zarfları)
Außerdem (ayrıca)
Überdies (üstelik)
Sonst (bunun dışında)
Auch (de, da, dahi)
Ebenfalls (aynı şekilde)
Zweitens (ikincisi)
Erstens (birincisi)
Ferner (bunun dışında)
Allerdings (bununla birlikte)
Nur (sadece)
Jedoch (ancak)
Wenigstens (en azından)
Zumindest (en azından)
Immerhin (yine de)
Eher (daha çok)
Vielmehr (daha çok)
(Anlam vurgulayan hal zarfları)
Eben (tam o sırada)
Gerade (tam o anda)
Selbst (bile)
Allein (bir tek)
Sogar (hatta)
Schon (bile, artık)
Bereits (çoktan)
Erst (daha, ancak)
Insbesondere (bilhassa)
(Tahmin ve Değerlendirme İfade Eden zarflar)
Vielleicht (belki)
Womöglich (muhtemelen)
Sicher (mutlaka)
Bestimmt (kesinlikle)
Gewiß (kesinlikle)
Zweifellos (şüphesiz)
Leider (maalesef)
Hoffentlich (inşallah)
Glücklicherweise (bereket versin)
Keinesfalls (hiçbir şekilde
Die Kausaladverbien (Sebep Gösteren Zarflar)
Sebep gösteren zarflar, cümle içinde tarif edilen bir eylem veya hareketin nedenlerini ifade eder ve pekiştirirler.
Meinetwegen (benim yüzümden)
Seinetwegen (onun yüzünden)
Nämlich (zira)
Daher (o, bu sebeple)
Darum (bu yüzden)
Deswegen (bu nedenle)
Deshalb (bu yüzden)
Also (yani, o halde)
Demzufolge (bu nedenle)
Somit (böylece)
Folglich (bu nedenle)
Dadurch (böylece)
Genaugenommen (aslına bakılırsa)
andernfalls (aksi halde)
Sonst (yoksa)
Gegebenenfalls (gerektiğinde)
Örnek Cümleler;
Ich habe deinen Brief nich abscihtlich zerrisen.
(mektunu kasten yırtmadım)
Sie müssen mir Ihre Meinung schriftlich mitteilen.
(Fikrinizi bana yazılı olarak bildirmelisiniz.)
Hoffentlich geht es deinem Bruder gut.
(İnşallah kardeşin iyidir.)
Wir besprechen diese Sache ein andermal.