Yer Ve Mekan Bildiren Zarflar / Die Lokaladverbien

Die Lokaladverbien / Yer Ve Mekan Bildiren Zarflar

BESTIMMTE LOKALADVERBIEN (Belirli yer zarflari)

Wo?-nerede

hier-burada

dort-orada

da- orada

draußen, außen-disarida

auswärts-disarida

drinnen, innen- iceride

oben-yukarida

unten-asagida

vorn-önde

hinten-arkada

links-solda

seitwärts- kenara, yana

rechts- sagda

drüben- ötede

WOHIN? nereye

hierhin, nach hier-buraya

dorthin, nach dort-oraya

dahin-oraya

nach draußen, hinaus, von außen- disariya

nach auswärts-disariya

nach drinnen, hinein-iceriye

nach oben, hinauf, aufwärts-yukariya

nach unten, hinunter, abwärts-asagiya

nach vorn, vorwärts-öne, ileri

nach hinten, rückwärts-arkaya, geri

nach links- sola

nach rechts-saga

nach drüben, hinüber- öteye

WOHER? nereden

von hier-buradan

von dort, dorther-oradan

von da, daher- oradan

von draußen-disaridan

von auswärts-disaridan

von drinnen, von innen- iceriden

von oben- yukaridan

von unten- asagidan

von vorn-önden

von hinten-arkadan

von links-soldan

von rechts-sagdan

von drüben, herüber-öteden

Bu zarfları cümle içinde fiili veya ismi pekiştirmek için kullanmak mümkündür;

Die Tür links wird nicht gebraucht.

(Soldaki kapı kullanılmıyor.)

Der Ball kam von rechts.

(Top sağdan geldi.)

„Hin“ ve „her“ Zarfları

Belir yer zarfları içinde „hin“ ve „her“ zarflarının ayrıcalık gösteren bir yeri vardır. Bu zarflar, sözü söyleyen kişinin bulunduğu yere ve bu kişiye göre tespit edilen hareket yönünü kullanır.

„Hin“ zarfı sözü söyleyen kişiden, ondan başka bir yöne doğru yapılan hareketi anlatmak için kullanılır. Cümlenin anlamına göre çok değişik şekillerde Türkçeleştirilir veya cümleye uzaklaşan bir hareket anlamı katmanın dışında bir Türkçe anlamı olmaz.

Wo gehst du hin?

(nereye gidiyorsun?)

„Her“ zarfı ise, sözü söyleyen kişiye doğru yapılan, yaklaşan bir hareketi ifade eder. Bunun da çoğunlukla tam bir Türkçesi yoktur, cümleye sadece yaklaşan bir eylem anlamı katar.

Wo komms du her?

(Nereden geliyorsun?)

Wirf mir einen Apfel her!

(Bana bir elma at!)

Bu iki zarf bazı edatlarla birleşerek başka edatları da meydana getirebilir. Bunların eylemin yönünde, cümle içindeki kullanışlarına göre aşağıda verilenlerden farklı olabilir:

hinaus / heraus : dışarı, dışarıya

hinein / herein : içeri, içeriye

hinauf / herauf : yukarı, yukarıya

hinab / herab : aşağı, aşağıya

hinunter / herunter : aşağı, aşağıya

hinüber / herüber : öteye

Bunlardan hin veya her ile başlayanlardan hangisinin kullanılacağı yine sözü söyleyen kişiye göre hareketin hangi yönde cereyan ettiğine bağlıdır. Sözü söyleyen kimse, örneğin „dışarıya“ derken hareket kendisinden uzaklaşıyorsa hinaus zarfını kullanır. Ancak kendisi dışarıdaysa ve dışarı çıkma eylemi bir mekandan kendisine doğru yapılıyorsa yani hareket kendisine doğruysa „heraus“ zarfını kullanır.

Gehen Sie bitte hinaus!

(Lütfen disari cikin!)

Die Kinder kommen aus der Schule heraus.

(Çocuklar okuldan dışarı geliyor.)

UNBESTIMMTE LOKALADVERBIEN (Belirsiz Yer Zarfları)

Belirsiz yer zarflarından en çok kullanılanları aşağıdaki tablodadır.

Wo? (nerede)

anderswo-başka bir yerde

irgendwo-herhangi bir yerde

nirgendwo-hiç bir yerde

überall-her yerde

Wohin? nereye

anderswohin-baska bir yere

irgendwohin-herhangi bir yere

nirgendwohin- hic bir yere

überallhin- her yere

Woher? nereden

anderswoher- baska bir yerden

irgendwoher- herhangi bir yerden

nirgendwoher- hic bir yerden

überallher- her yerden

örnekler:

Wir wollen dieses Jahr anderswohin fahren.
(Biz bu yıl başka bir yere gitmek istiyoruz.)

Wir suchen das kleine Kind überall.
(Kücük cocugu her yerde ariyoruz)

Den Jungen haben wir irgendwohin geschickt.
(Genci herhangi bir yere yolladik)

———————————————————————
COK KULLANILAN ZARFLAR VE ÖRNEKLERI

wo-da
Hast du meine Brille gesehen? – Da liegt sie doch.

wohin-dahin
Ach ja, ich habe sie doch eben dahin gelegt.

woher-daher / von da
Hast du die Brille von Fielmann? – Ja, daher habe ich sie.

———————————————————————
wo-dort
Du kommst aus Jamaika? Wie ist es denn dort?

wohin-dorthin
Mein Bruder möchte auch mal dorthin fahren.

woher-von dort / dorther
Jochens Frau kommt auch dorther.
———————————————————————

wo-draußen
Wo ist die Katze? – Draußen.

wohin-nach draußen
Lass die Katze nach draußen. Sie muss mal.

woher-von draußen
Der Hund kommt gerade von draußen. Er ist ja pitschnass.
———————————————————————

wo-drinnen
Er ist ein Stubenhocker. Den ganzen Tag ist er drinnen.

wohin-rein
Es fängt an zu regnen. Lasst uns reingehen

woher-raus
Die Sonne kommt raus. Lasst uns auch rausgehen.

———————————————————————
wo-links
Links sehen sie eine alte Barockkirche.

wohin-nach links
Nach München geht es nach links, nicht nach rechts.

woher-von links
Der Wagen kam von links. Ich habe ihn nicht gesehen.

———————————————————————

wo-oben
Meine Schwester ist oben.

wohin-nach oben / rauf
Da ist ein Leuchtturm. Komm, wir gehen darauf.

woher-von oben
Nicht alles, was von oben kommt, ist auch gut.

——————————————————————-

Können eine Aussage mit “wohin? / woher?” geben:

* abwärts = rauf / aufwärts = runter
* bergauf / bergab
* dahin = nach da / daher = von da
* dorthin = nach dort / dorther = von dort
* flussabwärts / flussaufwärts
* irgendwohin / irgendwoher
* nirgendwoher / nirgendwohin
* rückwärts / vorwärts
* nach links / von links
* nach rechts / von links
* nach vorn = vorwärts / von vorn(e)
* nach hinten / von hinten
* nach oben = aufwärts = rauf / von oben
* nach unten = abwärts = runter / von unten
* nach draußen = raus / von draußen
* nach drinnen = rein / von drinnen
* nach drüben = rüber / von drüben
* und viele Kombinationen mit hin- und her-

Almanca Zarflar / Das adverb

Almancada fiilleri, isimleri, sıfatları, artikelleri ve zamirler dışında kalan sözcüklere „dolgu sözcükleri“ veya „yan sözcükler“ diyebileceğimiz partikel adındaki sözcükler kalır. Partikel dediğimiz sözcükler üç gruba ayrılır;

Adverbien (Zarflar)

Präpositionen (Edatlar)

Konjunktionen (Bağlaçlar)

Bu sözcükler bir fiil veya bir isim gibi çekimlenmezler ve değişmezler. Bunları tek tek ele almak gerekir. Zarflar, cümlede tarif edilen eylemi, hareketi daha yakından tarif edip konunun ayrıntılı olarak dile getirilmesini sağlarlar. Kullanım yerleri genel olarak şöyledir;

Bir fiille birlikte kullanıma ve fiilin anlamını pekiştirme;

Dort steht mein Auto.

(Otomobilim orda duruyor)

Der Unfall geschah gestern.

(Kaza dün cereyan etti.)

Bir ismin anlamını pekiştirme ve onunla birlikte kullanılma;

Das Buch dort gehört mir.

(Oradaki kitap bana aittir.)

Der Unfall gestem war furchtbar.

(Dünkü kaza korkunçtu.)

Bir sıfatın anlamını pekiştirme ve bir sıfala birlikte kullanma;

Das Auto fuhr sehr schnell.

(Otomobil çok hızlı gidiyordu.)

Die Blume war ziemlich schön.

(Çiçek oldukça güzeldi.)

Bir başka zarfın anlamını pekiştirme;

Die Oma besucht uns sehr oft.

(Büyükanne bizi çok sık ziyaret ediyor.)

Karl malt besonders gern.

(Karl özellikle severek resim yapıyor.)

Edatlarla ifade edilen yer, zaman, sebep bildiren öğelerin yerini tutma;

Ich habe mit diesem Messer getötet.

(Bu bıçakla öldürdüm.)

Die Katze liegt unter dem Tisch.

(Kedi masanın altında yatıyor.)

ZARFLARIN TÜRLERİ

Zarflar niteliklerine göre ve görevlerine göre dört ana gruba ayırabiliriz;

Die Lokaladverbien (Yer mekan belirten zarflar)

Die Temporaladverbien (Zaman bildiren zarflar)

Die Modaladverbien (Hal zarfları)

Die Kausaladverbien (Sebep bildiren zarflar)

a. Die Lokaladverbien (Yer Ve Mekan Bildiren Zarflar)

Yer ve mekan bildiren zarflar belirli ve belirsiz olmak üzere ikiye ayrılır. Belirsiz zarfları şöyle bir tabloda toplayabiliriz.

BESTİMMTE LOKALADVERBİEN (BELİRLİ YER ZARFLARI)

Wo?

(nerede)
Wohin

(nereye?)
Woher?

(nereden?)

Hier

(Burada)
Hierhin, nach hier

(buraya)
Von hier

(buradan)

Dort

(orada)
Dorthin, nach dort

(oraya)
Von dort, dorher

(oradan)

Da

(orada)
Dahin

(oraya)
Von da, daher

(oradan)

Draußen

außen

(disarda)
Nach draußen, hinaus von außen

(disariya)
Von draußen

(disaridan)

Auswärts

(disarda)
Nach auswärts

(disariya)
Von auswärts

(disaridan)

Drinnen

inen

(icerde)
Nach drinnen, hinein

(iceriye)
Von drinnen, von innen

(iceriden)

Oben

(yukarida)
Nach oben, hinauf, aufwärts

(yukaridan)
Von oben

(yukariya)

Unten

(asagida)
Nach unten, hinunter, abwärts

(asagidan)
Von unten

(asagiya)

Vorn

(onde)
Nach vorn vorwärts

(önden)
Von vorn

(öne, ileri)

Hinten

(arkada)
Nach hinten rückwärts

(arkadan)
Von hinten

(arkadan)

Links

(solda)

seitwärts

(kenara, yana)
Nach links

(sola)
Von links

(soldan)

Rechts

(sagda)
Nach rechts

(saga)
Von rechts

(sagdan)

Drüben

(ötede)
Nach drüben, hinüber

(oteye)
Von drüben, herüber

(oteden)

Bu zarfları cümle içinde fiili veya ismi pekiştirmek için kullanmak mümkündür;

Die Tür links wird nicht gebraucht.

(Soldaki kapı kullanılmıyor.)

Der Ball kam von rechts.

(Top sağdan geldi.)

„Hin“ ve „her“ Zarfları

Belir yer zarfları içinde „hin“ ve „her“ zarflarının ayrıcalık gösteren bir yeri vardır. Bu zarflar, sözü söyleyen kişinin bulunduğu yere ve bu kişiye göre tespit edilen hareket yönünü kullanır.

„Hin“ zarfı sözü söyleyen kişiden, ondan başka bir yöne doğru yapılan hareketi anlatmak için kullanılır. Cümlenin anlamına göre çok değişik şekillerde Türkçeleştirilir veya cümleye uzaklaşan bir hareket anlamı katmanın dışında bir Türkçe anlamı olmaz.

Wo gehst du hin?

(nereye gidiyorsun?)

„Her“ zarfı ise, sözü söyleyen kişiye doğru yapılan, yaklaşan bir hareketi ifade eder. Bunun da çoğunlukla tam bir Türkçesi yoktur, cümleye sadece yaklaşan bir eylem anlamı katar.

Wo komms du her?

(Nereden geliyorsun?)

Wirf mir einen Apfel her!

(Bana aşağı bir elma at!)

Bu iki zarf bazı edatlarla birleşerek başka edatları da meydana getirebilir. Bunların eylemin yönünde, cümle içindeki kullanışlarına göre aşağıda verilenlerden farklı olabilir:

hinaus / heraus : dışarı, dışarıya

hinein / herein : içeri, içeriye

hinauf / herauf : yukarı, yukarıya

hinab / herab : aşağı, aşağıya

hinunter / herunter : aşağı, aşağıya

hinüber / herüber : öteye

Bunlardan hin veya her ile başlayanlardan hangisinin kullanılacağı yine sözü söyleyen kişiye göre hareketin hangi yönde cereyan ettiğine bağlıdır. Sözü söyleyen kimse, örneğin „dışarıya“ derken hareket kendisinden uzaklaşıyorsa hinaus zarfını kullanır. Ancak kendisi dışarıdaysa ve dışarı çıkma eylemi bir mekandan kendisine doğru yapılıyorsa yani hareket kendisine doğruysa „heraus“ zarfını kullanır.

Gehen Sie bitte hinaus?

(Nereye gidiyorsun?)

Die Kinder kommen aus der Schule heraus.

(Çocuklar okuldan dışarı geliyor.)

Unbestimmte Lokaladverbien (Belirsiz Yer Zarfları)

Belirsiz yer zarflarından en çok kullanılanları aşağıdaki tablodadır.

Wo? (nerede)
Wohin? (nereye)
Woher? (nereden)

anderswo

(Başka bir yerde)
anderswohin

(Başka bir yere)
anderswoher

(Başka bir yerden)

Irgendwo

(Herhangi bir yerde)
Irgendwohin

(Herhangi bir yere)
Irgendwoher

(Herhangi bir yerden)

Nirgendwo

(Hiç bir yerde)
Nirgendwohin

(Hiç bir yere)
Nirgendwoher

(Hiç bir yerden)

Überall

(Her yerde)
Überallhin

(Her yere)
Überallher

(Her yerden)

Es ist nirgendwo schöner als zu Hause.

(Hiçbir yer evden güzel değildir.)

Wir wollen dieses Jahr anderswohin fahren.

(Biz bu yıl başka bir yere gitmek istiyoruz.)

b.Die Temporaladverbien (Zaman Zarfları)

Bu gruptaki zarflar, bir eylemin meydana geldiği zamanı tarif ederler. Bunlar çok çeşitli ve çok yönlüdür. Zaman zarflarını bu neden anlarına göre gruplara ayırıp incelemek gerekir.

Eylemin cereyan ettiği zamanı ifade eden zarflar

Bu zarflar „wann“ (ne zaman?) sorusunun cevabını verirler.

a. Belirli Zaman Zarfları

heute – bugün

morgen – yarın

gestern – dün

vorgestern – önceki gün

über morgen – ertesi gün

vorgestem morgen – önceki sabah

gestern morgen – dün sabah

heute morgen – bu sabah

heute abend – bu akşam

gestem mittag – dün öğleyin

Belirli bir gün veya belirli anını anlatan zarflar

am Tage – gündüz

am Morgen – sabahleyin

am Vormittag – öğleden önce

am Mittag – öğleyin

am achtmittag – öğleden sonra

am Abend – akşamleyin

in der Nacht – geceleyin

am Sonntag – pazar günü

eines Tages – bir gün

eines Morgens – bir sabah gibi örnekleri çoğaltabiliriz.

Sürekli tekrarlanan günler veya zamanları gösteren zarflar;

des Morgens – Sabahları

des Mittags – Öğleden önceleri

sonntags – pazarları

mittags – öğleleri

abends – akşamları gibi…

Geçen, içinde bulunan veya gelecek zamanlarla ilgili zarflar;

die vorige Woche – geçen hafta

diese Woche – bu hafta

voriges Jahr – geçen yıl

vor einer Minute – bir dakika önce

in 15 Minuten – 15 dakika içinde

in einer Woche – bir hafta içinde

nach 6 monaten – 6 ay sonra

b. Belirsiz Zaman Zarfları

Bu zarflar belirli bir tarih veya zamanı anlatmaz ve kesin olmayan zaman ölçülerini dile getirir:

einst – bir zamanlar

einstmals – bir zamanlar

damals – o zamanlar

anfangs – başlangıçta

zuerst – önce

vor kurzem – kısa süre önce

soeben – az önce

jetzt – şimdi

sofort – derhal

bald – yakında

dann – sonra

danach – ondan sonra

ehemals – eskiden

einmal – bir zamanlar

niemals – hiç bir zaman

früher – eskiden

neulich – kısa süre önce

bereits – henüz, yeni

gerade – az önce, hemen

augenblicklich – anında, şu an

gleich – derhal

künftig – gelecekte

später – sonra

endlich – nihayet

Süre Bildiren Zarflar

Bu zarflar „wie lange“ (ne kadar?), „seit wann“ (ne zamandan beri) ve „bis wann“ ( ne zamana kadar?) sorularına cevap verir.

Belirli Zaman Kavramları:

Ein Tag – bir gün

sechs Monate – 6 ay

hundert Jahre – yüz yıl

seit heute – bugünden beri

von morgen ab – yarından itibaren

seit Mai – Mayıs’tan beri

seit Ostern – Paskalya’dan beri

bis gestern – düne kadar

bis heute – bugüne kadar

Belirsiz Zaman Kavramları:

lange – uzun süre

beständig – sürekli

immer – her zaman, daima

tagelang – günlerce

underdessen – bu arada

inzwischen – bu arada

seitdem – o zaman beri

seit damals – eskiden beri

seit langer Zeit – uzun zamandan beri

bis Jetzt – şimdiye kadar

bis dann – o zamana kadar

auf immer – ilelebet

ewig – ilelebet, ömür boyu

zeitlebens – ömür boyu

wochenlang – haftalarca

vorläufig – şimdilik

seither – o zamandan beri

Zamanın Tekrarlanmasını İfade Eden Zarflar;

oft (sık sık)

immer wieder (devamlı)

mehrmals (defalarca)

jedesmal (her defasında)

täglich – her gün

alle Tage – her gün

Tag und Nach – sabah akşam

Örnek Cümleler;

Ich stehe morgens um 7 Uhr auf und gehe abends um 10 Uhr ins Bett.

(Sabahları 7’de kalkıyorum ve akşamları saat 10’da yatıyorum.)

Dienstags und Freitags bin ich in der Schule.

(Salıları ve Cumaları okuldayım.)

Wir werden ihn niemals vergessen.

(Onu hiç bir zaman unutmayacağız.)

Er wird zeitlebens taub bleiben.

(O ömrü boyunca sağır kalacak.

Die Modaladverbien (Hal Bildiren Zarflar):

Hal bildiren zarfların en çok kullanılanlarını gruplara ayırarak inceleyelim.

Bir eylemin nasıl, ne şekilde cerayan ettiğini anlatan zarflar)

Moglichherweise (muhtemelen)
Natürlich (tabii)

Teilweise (kısmen)
Stückweise (tek tek)

Shcriftlich (yazılı)
Brieflich (mektupla)

Absichtlich (kasten)
anders (başka)

Gern (seve seve)
Auswendig (ezbere)

Umsont (bedava)
Vergebens (boşuna)

Geradeaus (dosdoğru)
Genauso (aynen)

Eilends (aceleyle)
Insgeheim (içten, gizlice)

(Derece ve ölçü bildiren hal zarfları)

Sehr (çok)
Nur (yalnız)

Beinahe (az kalsın)
Besonders (özellikle)

Etwas (biraz)
Ausserordentlich (olağanüstü)

Gänzlich (tamamen)
Wenig (az)

Ungewöhnlich (garip)
Ziemlich (oldukça)

Derart (öyle)
Vollends (tamamen)

Überhaupt (hiç)
Gar (hiç)

(Anlam genişleten hal zarfları)

Außerdem (ayrıca)
Überdies (üstelik)

Sonst (bunun dışında)
Auch (de, da, dahi)

Ebenfalls (aynı şekilde)
Zweitens (ikincisi)

Erstens (birincisi)
Ferner (bunun dışında)

Allerdings (bununla birlikte)
Nur (sadece)

Jedoch (ancak)
Wenigstens (en azından)

Zumindest (en azından)
Immerhin (yine de)

Eher (daha çok)
Vielmehr (daha çok)

(Anlam vurgulayan hal zarfları)

Eben (tam o sırada)
Gerade (tam o anda)

Selbst (bile)
Allein (bir tek)

Sogar (hatta)
Schon (bile, artık)

Bereits (çoktan)
Erst (daha, ancak)

Insbesondere (bilhassa)

(Tahmin ve Değerlendirme İfade Eden zarflar)

Vielleicht (belki)
Womöglich (muhtemelen)

Sicher (mutlaka)
Bestimmt (kesinlikle)

Gewiß (kesinlikle)
Zweifellos (şüphesiz)

Leider (maalesef)
Hoffentlich (inşallah)

Glücklicherweise (bereket versin)
Keinesfalls (hiçbir şekilde

Die Kausaladverbien (Sebep Gösteren Zarflar)

Sebep gösteren zarflar, cümle içinde tarif edilen bir eylem veya hareketin nedenlerini ifade eder ve pekiştirirler.

Meinetwegen (benim yüzümden)
Seinetwegen (onun yüzünden)

Nämlich (zira)
Daher (o, bu sebeple)

Darum (bu yüzden)
Deswegen (bu nedenle)

Deshalb (bu yüzden)
Also (yani, o halde)

Demzufolge (bu nedenle)
Somit (böylece)

Folglich (bu nedenle)
Dadurch (böylece)

Genaugenommen (aslına bakılırsa)
andernfalls (aksi halde)

Sonst (yoksa)
Gegebenenfalls (gerektiğinde)

Örnek Cümleler;

Ich habe deinen Brief nich abscihtlich zerrisen.

(mektunu kasten yırtmadım)

Sie müssen mir Ihre Meinung schriftlich mitteilen.

(Fikrinizi bana yazılı olarak bildirmelisiniz.)

Hoffentlich geht es deinem Bruder gut.

(İnşallah kardeşin iyidir.)

Wir besprechen diese Sache ein andermal.