Sıfatların Derecelendirilmesi – Steigerung der Adjektive

Steigerung der Adjektive(sıfatların derecelendirilmesi)

1) Sıfatların derecelendirilmesi Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Sıfatlar derecelendirilebilir. Sıfatın ilk, derecelendirilmemiş hali (positiv) yapıdadır. Sıfatlar üstünlük derecelerine göre;Komparativ(yakın üstünlük derecesi) ve Superlativ(en üstünlük derecesi) olarak adlandırılır.

Der Komparativ(yakın üstünlük derecesi) iki nesne ya da iki şahsı karşılaştırır ve aradaki farkı gösterir.
—Ahmet ist groß (1,89 m), aber İbrahim ist noch größer(1,93 m). (Ahmet uzun, ama İbrahim daha uzun.)
Gestern war das Wetter schön (leicht bewölkt, 25 Grad) und heute wird es noch schöner (sonnig, 28 Grad).
Dün hava güzeldi(açık bulutlu,25 derece), ve bugün daha güzel (güneşli 29 derece.)

» Der Superlativ (en üstünlük derecesi) en az 3 ya da daha fazla insanları/nesneleri karşılaştırken veya  şahısların ya da nesnelerin sıradışı en üstünlük derecelerini ifade etmek için kullanılır.

Hatice ist klein (1,60 m). Elif ist kleiner (1,58 m) und Zeynep ist die kleinste (1,55 m).
Hatice küçük(1,60 m). Elif daha küçük (1,58 m) ve Zeynep en küçük (1,55 m).
—Ein VW Golf ist teuer (25.000 Euro). Ein Audi A4 ist teurer (30.000 Euro) und ein Porsche Carrera GT ist am teuersten (650.000 Euro).
Bir VW Golf pahalı (25.000 Euro). Bir Audi A4 daha pahalı (30.000 Euro) ve bir Porsche Carrera GT en pahalı (650.000 Euro).

» Derecelendirilen sıfat bir ismin önünde bulunabilir, o halde sıfatlar bir ismin önünde bulunarak onun rengini,şeklini ve durumunu belirtir. Bu durumda olan sıfatlara “niteleme sıfatları” denir.

—Der Fabrikarbeiter will sich ein teures Auto kaufen. (Fabrika işçisi pahalı bir araba satın almak istiyor.)
—Sein Vorgesetzter hat sich ein teureres Auto gekauft. (Onun amiri pahalı bir araba satın aldı.)

»Cümlede bir işi, hareketi ya da yargıyı bildiren kelimelere yüklem diyoruz. Sıfatlar cümlede yüklem görevinde de bulunabilir ve derecelendirilebilir. Bu şekildeki sıfatlara “durum zarfı” denir.

—Europäerinnen sind sehr hübsch. (Avrupalı bayanlar güzel.)
—Afrikanerinnen sind noch hübscher. (Afrikalı bayanlar daha güzel.)
—Russinnen sind am hübschesten. (Rus bayanlar en güzel.)

2) Sıfatların Derecelendirme Tablosu
Sıfatlar derecelendirilirken Komparativ formda –er takısını alır. Superlativ form  ise am …-(e)sten ya da bestimmten Artikel (belirli artikel) + -(e)ste formülü ile yapılır.

Positiv Komparativ Superlativ
am … sten der, die, das … ste
faul(berbat) fauler am faulsten der, die, das faulste
langsam(yavaş) langsamer am langsamsten der, die, das langsamste
neu(yeni) neuer am neu(e)sten der, die, das neueste
schnell(hızlı) schneller am schnellsten der, die, das schnellste

Angele ist sehr neugierig. [Angele çok meraklı.]
Ihre Freundin Bettina ist noch neugieriger[Onun bayan arkadaşı Bettina daha meraklı.]
Aber meine Schwiegermutter ist am neugierigsten[Ama benim kaynanam en meraklı.]
Meine Schwiegermutter ist (von allen) die neugierigste[Benim  kaynanam (hepsinin) en meraklısı.]
Mein kleiner Bruder ist (von allen) der neugierigste.[Benin küçük erkek kardeşim (hepsinin) en meraklısı.] Das kleine Mädchen ist (von allen) das neugierigste. [Küçük kız çocuğu (hepsinin) en meraklısı.]

» Süperlativ  belirli bir artikel ile yapıldığında, artikel cinsiyeti belirtir. (e) harfi ise sonu -d, -ß, -sch, -t, -tz, -x ya da -z ile biten sıfatlarda konuşmaya yardımcı olur. Bu harfe Almanca’da konuşma yardımcısı, konuşmaya yardım eden anlamında Aussprachehilfe denir.Kelimenin  daha estetik olaraf telaffuz edilmesine yardımcı olur. Biz Türkçe’de bu tür harflere kaynaştırma harfi diyoruz. Türkçe’de iki sesli harf yan yana bulunmaz, o yüzden iki ünlü arasına bir kaynaştırma harfi girer. Dilimizde en çok kullanılan kaynaştırma harfi “y” dir.  z:B “suyu bize getir”

Positiv Komparativ Superlativ
am … esten der, die, das … este
breit(geniş) breiter am breitesten der, die, das breiteste
hübsch(güzel) hübscher am hübschesten der, die, das hübscheste
süß(tatlı) süßer am süßesten der, die, das süßeste
weit(uzak) weiter am weitesten der, die, das weiteste

Buna Benzer Diğer Sıfatlar:
blind, blöd, dicht, echt, fest, fett, feucht, fies, fix, glatt, heiß laut, leicht, leise, mies, mild, müde, nett, rasch, sanft, satt, schlecht, spät, spitz, stolz, weise, wild, zart.

3-Ayrı Özeliğe Sahip Sıfatlar

» Bazı sıfatların derecelendirilmesi bir Umlaut ile yapılır

Positiv

Komparativ

Superlativ

alt(eski,yaşlı) älter am ältesten
arm(fakir) ärmer am ärmsten
groß(büyük) größer am größten
jung(genç) jünger am jüngsten
kalt(soğuk) kälter am kältesten
klug(akıllı) klüger am klügsten
kurz(kısa) kürzer am kürzesten
lang(uzun) länger am längsten

Buna benzer diğer sıfatlar:
dumm, gesund, grob, hart, krank, rot, scharf, stark, schwach, warm.

» Bir kısım sıfatların derecelendirilmesi düzensizdir. Bunlar aşağıdaki ekleri alırlar.

Positiv

Komparativ

Superlativ

dunkel(karanlık)

dunkler am dunkelsten

edel(değerli)

edler am edelsten

gern*(sevmek)

lieber am liebsten

gut(iyi)

besser am besten

hoch(yüksek)

höher am höchsten

nah(yakın)

näher am nächsten

teuer(pahalı)

teurer am teuersten

viel / sehr(çok)

mehr am meisten

gern fiili cümle içinde hoşlanmak, beğenmek anlamında kullanılabilir.Beğenilerimizi bu fiil ile ifade edebiliriz.
z.B: Ich trinke gern Apfelsaft. (Elma suyu içmeyi severim; elma suyu içmek hoşuma gider.)
Ich trinke lieber Mineralwasser. (Madensuyu içmeyi daha çok severim.)
Ich trinke am liebsten Bier.(En çok bira içmeyi severim.)

4-Sıfatların Niteleme Sıfatı Olarak Kullanımı:

» Sıfatların derecelendirme yapılırken bir ismin önünde niteleme sıfatı olarak bulunabilir ve ismin durumunu derecelendirerek bildirir.
z.B:
—In Frankreich gibt es guten Wein. (Fransa’da iyi şarap var.)[es gibt*] —Die Franzosen sagen, dass es in Frankreich einen besseren Wein gibt.
(Fransızlar diyor ki; Fransa’da daha iyi şarap var.)
—Mein Vater sagt aber, dass man den besten Wein in der Türkei kaufen kann.(Ama babam en iyi şarap Türkiye’de satın alınabilir diyor.)
—Cansu ist eine fleißige Schülerin.(Cansu çalışkan bir öğrenci.)
—Charlotte ist eine fleißigere Schülerin.(Charlotte daha çalışkan bir öğrenci.)
—Caroline ist die fleißigste Schülerin.(Carolin en çalışkan öğrenci.)

[es gibt*] : “var” anlamındaki es gibt kalıbı kendinden sonra gelen ismi  akkusativ yapar. Çünkü “es gibt” gramer olarak dolaysız bir nesnedir(Akkusativobjekt).
z.B:
Der Stuhl
Es gibt einer Stuhl da drüben.(Yanlış), Es gibt einen Stuhl da drüben.(Doğru)

Sıfatların Komparativ (yakın üstünlük) Derecelendirme Formülü:

Adjektiv + er + Adjektivdeklination

Sıfatların Superlativ (en üstünlük) Derecelendirme Formülü:

Adjektiv + -(e)st + Adjektivdeklination

Karşılaştıralım:
» Sıfatlara derecelendirme vererek iki şahıs ya da iki nesneyi karşılaştırabiliriz. Bu karşılaştırma bize iki imkan tanır:

  • Benzerlik(aynı olma durumu)- Gleichheit

İki nesne ya da iki şahıs arasındaki benzerlik,aynı olma durumunu belirtmek için “so + Adjektiv + wie” formülü kullanılır. Bu kalıbın alternativi “so … wie” ve aşağıdaki benzer kalıplardır.
gleich … wie, ebenso … wie, genau so … wie, doppelt so … wie
z.B:
 Elmar ist genau so stur wie sein Vater.(Elmar, babası gibi, inatçı)
Die Tochter ist ebenso hübsch wie ihre Mutter.(Kız evlat annesi gibi güzel)
Dein Bruder ist dreimal so fleißig wie du.(Erkek kardeşin senin gibi çalışkan)
Dein Vater liebt dich ebenso sehr wie deinen Bruder.(Baban seni, erkek kardeşin gibi, çok seviyor)

  • Zıtlık, Zıt olma Durumu-Ungleichheit

Zıtlık durumu  “Komparativ + als”, ya da “nicht / kein- + so + Adjektiv + wie”  kuralına göre yapılır.
 z.B:
—Dein 14-jähriger Sohn ist schon viel größer als meine 17-jährige Tochter.
(14 yaşındaki oğlun, benim 17 yaşındaki kızımdan daha büyük.)
— Er gewinnt zwar öfter als ich, aber dennoch bin ich viel intelligenter als er.
(—Benim kadar sık kazanıyor, ama gerçi ben ondan daha zekiyim.)
—Mein neuer Freund ist nicht so gemein wie mein alter Freund.
(Yeni arkadaşım eski arkadaşım gibi berbat değil.)
—In Deutschland gibt es nicht so schöne Strände wie in Südamerika.
(— Almanya’da Güney Afrika’daki gibi güzel sahil yok.)

6-Superlativ(en üstünlük) Derecesini Sınırlamak:
Bazen öyle durumlar olur ki bu durumlardan çok etkileniriz, çok beğeniriz. Bazen biri ya da bir şey bizi çok ekiler. Fakat bu nesne ya da şahsın en iyi ya da en güzel olduğundan emin olamayız. Bu gibi durumları sıfatların en üstünlük derecesini(Superlativ) sınırlandırarak ifade etmeye çalılışırız.

eine, einer, eines, … + Genitivartikel Plural

z.B:
—Ich war schon mal an einem der schönsten Orte dieser Welt. (Bu dünyanın en güzel yerlerinden birindeydim.)
—Charlotte ist einer der fleißigsten Schüler in dieser Klasse.(Charlotte bu sınıftaki en çalışkan öğrencilerden biridir.)
—Unsere Lehrerin ist eine der hübschesten Lehrerinnen, die ich jemals gesehen habe.(Öğretmenimiz gördüğüm en güzel öğretmenlerden biridir.)