Kuyucaklı Yusuf Almanca İçin Gün Sayıyor

Modern Türk romanının mimarlarından Sabahattin Ali’nin katlinin üzerinden 65 yıl geçtiyse de yapıtları tazeliğini koruyor.

Deyim yerindeyse her nesil yazarı yeniden keşfediyor, romanları en çok okunan kitaplar arasında başı çekiyor. Bu başarı geç de olsa Avrupalı yayınevlerince de fark edildi.

Almanya’nın prestijli yayınevi Dörlemann’ın Ute Birgi çevirisiyle yayımladığı Kürk Mantolu Madonna üçüncü baskısına ulaştı bile. Bu, Almanya’da küçük çapta bir edebiyat olayı olarak nitelendiriliyor.

Yayınevinin önümüzdeki yılki yayın takviminde Kürk Mantolu Madonna’nın ardından yazarın bir başka klasiği, Kuyucaklı Yusuf dikkat çekiyor. Ute Birgi’nin çevirisini tamamladığı roman 13 Şubat 2014’te raflardaki yerini alacak.

Almanlar Türkçe Öğrendi

Almanya’da çıkan bir sözlük göçmenlerin Almanca’ya soktuğu sözcükleri bir araya getirdi. Buna göre, artık Alman gençlerin Türklerden öğrendiği argo kelimeler şöyle:

Buna göre, artık Alman gençler de Türklerden öğrendikleri ‘lan’, ‘çüş’, ‘haydi’, ‘moruk’ gibi kelimeleri kullanıyor.

Vatan gazetesinin haberine göre; 15 milyonluk göçmen nüfusuyla bu alanda dünyada üçüncü sırada yer alan Almanya’da, son yıllarda yeni bir dil ortaya çıkıyor.

Daha çok Berlin’in Neuköln ve Kreuzberg gibi göçmenlerin yoğun yaşadığı semtlerinde işitilen bu dil “Kiezdeutsch” (mahalle Almancası) olarak nitelendiriliyor.

Bugün neredeyse ikinci bir dil haline gelen bu dil, sadece göçmenlerle sınırlı kalmıyor, Alman gençleri tarafından da kullanılıyor. Ülkede bu alanda yapılan çalışmaları bir araya getiren ve göçmenlerin Alman diline soktuğu kelimeleri de kapsayan bir sözlük yayınlandı.

‘Mahalle Almancası’ isimli sözlüğe göre, farklı dillerin etkileşimiyle Almanca temelli yeni bir dil ortaya çıkıyor. Bu dilde Türkçe ve Arapça kökenli sözcüklere rastlamak mümkün.

Örneğin Türklerin argo anlamıyla kullandıkları “çüş” sözcüğü bugün Alman gençlerinin de ağzında. Bunun yanısıra Alman gençler, Türkçe “ulan” ve “lan” ünlemlerini de kullanmaya başladı.

‘Gidelim’ yerine ‘Yallah’

Türkçe kaynaklı ‘moruk’ ve ‘haydi’ kelimeleri de Türk göçmenlerin dilinden ‘mahalle Almancası’na girmiş durumda.

Bu kelimeler arasında Arapça kökenli ‘haydi gidelim’ anlamındaki ‘Yallah’ ve ‘gerçekten mi’ anlamındaki ‘valla’ sözleri de Alman gençleri tarafından kullanılıyor.

Dilbilimciler ikiye bölündü

Bu yeni kelimelerin Almanca uzmanlarını da karşı karşıya getirdi. Potsdam Üniversitesi’nden Dr. Heike Wiese, gençlerin konuştuğu bu dilin Almanca için tehlike oluşturmadığını, aksine dili zenginleştirdiğini savunuyor. Wiese, “Bu bir kültür zenginliği göstergesi. Ancak benim yaşım mahalle Almancası için uygun değil” diyor.

Leipzig Üniversitesi’nden Uwe Hinrichs ise aksi görüşte. Hinrichs, “Göçmenlerin etkisi büyük. Artık bu durum geri dönülemez bir noktaya gidiyor. Bu kelimeler zamanla kökleşecektir” dedi.

Almanca Hindistan’da ilk yabancı dil olma yolunda

KREFELD – Hindistan’da Alman kültürünü yaymak için uzun yıllardır uğraş veren Goethe Enstitüsü önemli bir başarıya imza attı. Hindistan, 2017 yılına kadar bin devlet okulunda Almancanın ilk yabancı dil olarak okutulmasına karar verdi. Karar uygulanmaya başladıktan on yıl sonra Hindistan’da bir milyon öğrenci Almanca öğrenmiş veya temel dil bilgilerini almış olacak.

Devrim niteliğindeki bu karar ile Almanya Hindistan’la olan ilişkilerini her alanda derinleştirmeyi amaçlıyor. Almanya’nın Yeni Delhi Büyükelçisi Michael Steiner, yükselen Hindistan’ın firmalar için gelecek vaat ettiğini söylüyor. Almanca konuşabilen Hindistanlı kalifiye elemana şimdiden çok ihtiyaç olduğunu kaydeden Steiner, Hindistan’da çok yetenekli elemanların bulunduğunu dile getiriyor. Almanya yetenekli üniversite öğrencilerine ve kalifiye elemanlara ihtiyaç duyduğu için, bu açığı bu şekilde kapatmaya çalıştığı biliniyor. İhracat ülkesi Almanya’nın Hindistan gibi 1,2 milyar nüfusu olan bir ülkeyle yeni ortaklıklar kurması bekleniyor.

Şimdilik bin okulla başlayan uygulamanın gerçekleşmesi o kadar da kolay olmayacak. ‘Bin okulda Almanca’ projesinin sorumlusu Puneet Kaur, üç ila beş yıl arasında bin Almanca öğretmeni bulmak gerektiğini, şu ana kadar ise sadece 250 ila 300 okulun öğretmene sahip olduğunu söylüyor. Hindistan’ın büyüklüğü ve çoğu bölgelerin uzaklığı nedeniyle öğretmen bulmanın kolay olmadığını söyleyen Kaur, “Ayrıca 200 bin rupi (290 euro) olan maaş, bilhassa Delhi ve Mumbai gibi büyük şehirlerde oturan kişiler için az bir ücret.” diyor. Dil eğitimini tamamlayanlar genellikle daha iyi bir kazanç sağladığı için ekonomi alanına kayıyor.

(CİHAN)

Almanca Karışık Yararlı Cümleler 4

1. lâstik patlamış olmak > eine Reifenpanne haben
2. Söylemek kolay! > Leicht gesagt!
3. …den farklı olmak/ayrılmak > sich unterscheiden von
4. kaba saba sözler / küfürler > grobe Worte / Schimpfwörter
5. hafızadan/bellekten / kafadan > aus dem Gedächtnis / Kopf
6. Vanilyalı dondurma severim. > Ich liebe Vanilleeis
7. Yankesicilere dikkat! > Vor Taschendieben wird gewarnt
8. hastalık kapmak > sich eine Krankheit zuziehen
9. Katolik misin Protestan mı? > Bist du Katholik oder Protestant?
10. Tavuk haşlama ya da balık buğulamanız var mı? > Haben Sie gekochtes Huhn oder gekochten Fisch?
11. Dert etmeyin! > Machen Sie sich keine Sorgen!
12. hiçbir suretle / hiçbir durumda > unter keinen Umständen / auf gar keinen Fall
13. Bil bakalım! Tahmin et! > Rate mal
14. Bir dilim/parça pasta lütfen. > Ein Stück Torte, bitte.
15. öğleden hemen sonra > am frühen Nachmittag
16. öte beri almak / çarşıya çıkmak > Besorgungen machen
17. treni kaçırdım > ich habe den Zug verpasst
18. Otel sahile uzak mı? > Wie weit ist das Hotel vom Strand entfernt
19. buna rağmen/buna karşın/yine de yapıyorum/yaparım > ich tu’s trotzdem
20. huzur/rahat içinde > in aller Gemütlichkeit

1. İyi Noeller! Noel Yortusu kutlu olsun! > Fröhliche Weihnachten!
2. Başvurunuz/Müracaatınız için teşekkür ederiz. > Für Ihre Anfrage bedanken wir uns.
3. Bana İspanyolca-Hollandaca tercümanı/çevirmeni bul. > Besorg mir einen Übersetzer für Spanisch-Holländisch.
4. kapıya/pencereye/kapı/pencere vuruluyor > es klopft
5. Yarın çok erken yola çıkacağım. > Ich fahre morgen sehr früh ab
6. garip/tuhaf/komik bir tip /adam/erkek/herif > ein komischer Typ / Kerl
7. yataktan fırlamak > aus dem Bett springen
8. çok para tutuyor/tutar / çok pahalı olur > das kostet viel Geld
9. benim düşüncem/fikrim başka > ich bin anderer Meinung
10. benim kabahatim/suçum/borcum > es ist meine Schuld
11. Kimse var mı? > Ist jemand hier?
12. okulda > in der Schule
13. ilacını almak > seine Arznei / Medizin nehmen
14. Eller geri! > Hände weg!
15. toplantı yapmak/düzenlemek > eine Versammlung abhalten
16. Araba sigortalı mı? > Ist der Wagen versichert?
17. Bu bıçak kesmiyor./kör. > Dieses Messer schneidet nicht.
18. bunda güçlü değil > das ist nicht seine starke Seite
19. Bunu unutmuşum, geri döndüm. > Ich hatte das vergessen, deshalb kam ich zurück
20. yurtdışına seyahat etmek/çıkmak > ins Ausland reisen1. İyi akşamlar! > Guten Abend!
2. Gözlüğüyle entelektüel/aydın görünüyor. > Er sieht mit seiner Brille intellektuell aus.
3. süt ekşi/ekşimiş > die Milch ist sauer
4. bütün/tüm dünyada > auf der ganzen Erde / Welt
5. rüzgâr esiyor > der Wind weht
6. … hakkında konuşma yapmak > eine Rede halten über
7. … korkusundan > aus Furcht vor
8. kaçınılmaz oluyor > es lässt sich nicht vermeiden
9. saat ikiyi çeyrek geçiyor > es ist Viertel nach zwei
10. Babasıyla buluşacak. > Sie wird ihren Vater treffen.
11. Mal demiryoluyla gönderilecek. > Der Versand der Ware erfolgt mit der Bahn.
12. galiba bugün gelmeyecek > wahrscheinlich kommt er heute nicht
13. Bana bak! > Sieh mich an!
14. Yataklı vagon var mı? > Gibt es einen Schlafwagen?
15. hendeğin/çukurun üstünden atlamak > über einen Graben springen
16. yeni bir elbise > ein neues Kleid
17. hiç fena değil > gar nicht schlecht
18. iki sıfır / ikiye sıfır > zwei zu null
19. eksiği/yetersiz olmak > Mangel haben an
20. bunda güçlü değil > das ist nicht seine starke Seite

1. Sıra sizde./ onlarda. > Sie sind dran
2. hüngür hüngür ağlamak > heftig weinen
3. Lütfen bu giyecekleri ütüler misiniz? > Bitte bügeln Sie diese Anziehsachen / Kleidungsstücke.
4. … benim görevim/ödevim > es ist meine Pflicht zu
5. …den …e kadar açık > geöffnet von … bis …
6. başından/başlangıcından sonuna kadar/dek/değin > von Anfang bis Ende
7. saat dört > es ist vier Uhr
8. nafile/boşuna aramak > vergebens suchen
9. masaya/sofraya oturmak > sich zu Tisch setzen
10. her şey yararsız/faydasız > es hilft nichts
11. yetkim yok/gücüm yetmez > das steht nicht in meiner Macht
12. pipo içmek > Pfeife rauchen
13. Girmek yasak! / Geçiş yasak! > Betreten / Zutritt / Eintritt verboten! / Zugang untersagt!
14. iktidarda olmak > an der Macht sein
15. elverişli/iyi bir fırsat > eine günstige Gelegenheit
16. Konsolosluk nerede söyleyebilir misiniz? > Können Sie mir sagen, wo das Konsulat ist?
17. Fransız dili/lisanı > die französische Sprache
18. tren durmuyor/durmaz > der Zug hält nicht
19. ateş yakmak > Feuer anzünden / anmachen
20. suya atlamak > ins Wasser springen1. şarabı severek içiyorum/içerim > ich trinke gern Wein
2. …den şikâyet etmek/yakınmak > sich beklagen über
3. …e göz atmak > einen Blick werfen auf
4. Çadırın yanına park edebilir miyim? > Darf ich meinen Wagen neben dem Zelt abstellen?
5. Çocuk porsiyonunuz var mı? > Haben Sie Kinderportionen ?
6. Önemli miktarda vergi ödüyor. > Er zahlt einen beträchtlichen Betrag an Steuern.
7. Başınız ağrıyor mu? Başınız mı ağrıyor? > Tut Ihnen der Kopf weh?
8. Başka bir arzunuz var mı? > Wünschen Sie noch etwas? / Haben Sie noch einen Wunsch?
9. Yakında yine görüşelim! > Wiedersehen, bis später!
10. manto/palto giymek > einen Mantel tragen
11. hasta bakmak > einen Kranken pflegen
12. Yatak takımları çok seyrek olarak değiştiriliyordu. > Die Betten wurden zu selten frisch bezogen.
13. Patatesli kızartma istiyorum. > Ich möchte einen Braten mit Kartoffeln.
14. Ne kadar da büyük!/uzun! > Wie groß er ist!
15. beş metre genişliğinde/eninde olmak > fünf Meter breit sein
16. her gün / gün be gün > jeden Tag / alle Tage
17. her ne pahasına olursa olsun > um jeden Preis
18. bunu haketmişti > geschieht ihm recht
19. musluğu kapatmak > den Hahn zudrehen
20. iyi durumda / az/temiz kullanılmış > in gutem Zustand / gut erhalten

Almanca Karışık Yararlı Cümleler 3

1. İşte, alın! > Da, nehmen Sie!
2. İçten/Kalpten selâmlar! > Herzliche Grüße! / Schöne Grüße!
3. iş yapmak / ticaret yapmak > Geschäfte machen / Handel treiben
4. işlek bir cadde/sokak > eine lebhafte Straße
5. lâstik/lâstikten > aus Gummi
6. kötü kokmak > schlecht riechen
7. bütün dünya > die ganze Welt
8. … tabii/doğal/normal > es ist selbstverständlich, dass
9. Üzgünüm, boş odamız yok. > Es tut mir leid, wir haben keine Zimmer frei.
10. başlangıçta/başta/başlarken > am Anfang
11. talihsizlik/şanssızlık/aksilik oldu > es ist ein Unglück geschen
12. Sana sonra telefon ederim. > Ich rufe dich später an.
13. Yankesicilere dikkat! > Vor Taschendieben wird gewarnt!
14. Yemek soğuk. > Das Essen ist kalt.
15. Nerede doğdunuz? > Wo sind Sie geboren?
16. Affedersiniz! Kusura bakmayın! Bağışlayın! / Pardon! > Verzeihen Sie! / Verzeihung!
17. Sigara içmek yasak! Sigara içilmez! > Rauchen verboten!
18. bu amaçla > zu diesem Zweck
19. Burada yaşamayı planlıyor musunuz? > Planen Sie, hier dauernd zu leben?
20. eve gitmek > nach Hause gehen

1. İspanyolca’dan İngilizce’ye çeviriyi/tercümeyi yaptı. > Er machte die Übersetzung vom Spanischen ins Englische.
2. yılda bir / yılda bir kez/kere > einmal jährlich / einmal im Jahr
3. kıyının sağ tarafında/kıyının sağında > am rechten Ufer
4. kötü bir şey değil/yok > nichts Schlimmes
5. …de olmak / hazır bulunmak > zur Stelle sein
6. …e taş atmak > einen Stein werfen auf
7. Başka biletsiz olan? > Noch jemand ohne Fahrschein?
8. saat yanlış işliyor/gidiyor > die Uhr geht falsch
9. kahve içmeye davet etmek / kahve içmeye çağırmak > zum Kaffe einladen
10. kahve içmeyi tercih ediyorum/ederim > ich trinke lieber Kaffee
11. Zamanında gelmek/gitmek için acele ettik. > Wir haben uns beeilt, um rechtzeitig anzukommen.
12. Teşekkür ederim, bu yeter./kâfi. > Danke, das genügt.
13. genel/umumî telefon > öffentlicher Fernsprecher
14. denir / demektir > man sagt / es heißt
15. her şey eskisi gibi > alles bleibt beim alten
16. bir dili/lisanı konuşmak > eine Sprache sprechen
17. birçok dil/birçok lisan biliyor > er kann mehrere Sprachen
18. Bu masa boş mu? > Ist dieser Tisch frei ?
19. bunun konuyla ilgisi yok / bu konu dışı > das gehört nicht zur Sache
20. durmak yasak > es ist verboten zu halten1. şüphelenmek/kuşkulanmak / şüpheli/kuşkulu görmek > in Frage stellen / in Zweifel ziehen
2. …e adım uydurmak > Schritt halten mit
3. …e bağlı > das kommt darauf an
4. kahve içmek > Kaffe trinken
5. Yarın beni uyandırır mıydınız? > Würden Sie mich morgen wecken?
6. para kazanmak > Geld verdienen
7. hatırım için / farketmez > meinetwegen / das ist mir gleich / egal
8. Tatlı kırmızı şarap istiyorum. > Ich möchte süßen Rotwein.
9. tek lâfla / kısa ve öz > in einem Wort / kurz und gut
10. Feribot buradan mı kalkıyor?/hareket ediyor? > Geht die Fähre von hier ab?
11. birçok dil/birçok lisan biliyor > er kann mehrere Sprachen
12. emek vermek / çabalamak > sich Mühe geben
13. en yüksek hızla > mit Höchstgeschwindigkeit
14. anlamı/amacı yok / işe yaramaz > das hat keinen Sinn / Zweck / das nützt nichts
15. insan çalışmak zorundadır / insanın çalışması gerekir > mann muss arbeiten
16. Sol elim kanıyor. > Meine linke Hand blutet.
17. Orası deniz kenarında mı? > Liegt es am Meer?
18. ateş yakmak > Feuer anzünden / anmachen
19. bunun için size teşekkür ederim > dafür danke ich Ihnen
20. bunun konuyla ilgisi yok / bu konu dışı > das gehört nicht zur Sache

1. İki posta kartı pulu/İki kartpostal pulu lütfen. > Ich hätte gern Briefmarken für zwei Ansichtskarten.
2. İyi akşamlar! > Guten Abend!
3. Sıcaklık bir yerden bir yere değişiyor. > Die Temperatur ändert sich von Ort zu Ort.
4. … dışında > mit Ausnahme von
5. …le aynı basamakta > auf gleicher Stufe mit
6. Bankalar saat kaçta açılıyor, kaçta kapanıyor? > Um wie viel Uhr öffnen / schließen die Banken?
7. Nasıl bir hizmette bulunabilirim? > Womit kann ich dienen?
8. hava kötü > es ist schlechtes Wetter
9. Bayılmışım. > Ich bin ohnmächtig geworden.
10. çepeçevre > rings Umher
11. perdeyi açmak > den Vorhang aufziehen
12. bir buçuk > eineinhalb / anderthalb
13. Almanca anlıyor > er versteht Deutsch
14. Kompartımanda bir biz vardık. > Wir hatten das Abteil für uns.
15. donuyor/donar > es friert
16. Zor yutkunuyorum ve zor soluk/nefes alıyorum. > Ich habe Probleme mit dem Schlucken und dem Atmen.
17. öğleden sonra / öğleden sonraları > am Nachmittag / nachmittags
18. Otelin önünde park edebilir miyiz? > Besteht vor dem Hotel eine Parkmöglichkeit für unseren PKW?
19. Suçu/Kabahati bana atma! > Schieb die Schuld nicht auf mich!
20. Rusça-Fransızca çeviriyi/tercümeyi yaptı. > Er machte die russisch- französische Übersetzung.1. İnsanları görünüşe göre yargılama. > Beurteile Menschen nicht nach dem Äußeren.
2. İyi ki bugün burada. Bugün burada olması bir şans. > Glücklicherweise ist er heute hier.
3. ağrım var > ich habe Schmerzen
4. düz/dümdüz gidin > gehen Sie geradeaus
5. Üçüncü trafik lâmbasından sonra sağa dönün. > Biegen Sie nach der dritten Verkehrsampel rechts ab.
6. Yakında bekçili otopark var. > Hier in der Nähe gibt es einen bewachten Parkplatz.
7. balık tutmak/avlamak/yakalamak > Fische fangen
8. bana bir iyilik yapar mısınız?/mıydınız? > tun Sie mir den Gefallen
9. karın ağrısına karşı bir şey > etwas gegen Bauchweh
10. çok değerli değil / çok değeri yok > das ist nicht viel wert
11. çok sayıda > in großer Zahl
12. keman çalmak > Geige spielen
13. yemeklere tuz koymak > die Speisen salzen
14. kendini belli eder > das wird sich zeigen
15. Sevgili Bay İks!/Bay Bilinmeyen! > Lieber Herr X!
16. Diş ağrıların nasıl oldu? > Was machen deine Zahnschmerzen ?
17. birini sevindirmek > jemandem eine Freude machen
18. bunun konuyla ilgisi yok / bu konu dışı > das gehört nicht zur Sache
19. iyi/sıkı çalışmak > fleißig arbeiten
20. uzun bir süre > eine ganze Weile

Almanca Karışık Yararlı Cümleler 2

 

1. İyi Paskalyalar! Paskalya Yortusu kutlu olsun! > Fröhliche Ostern!
2. söz almak / söze başlamak > das Wort ergreifen
3. dün akşam > gestern Abend
4. Gürültü başımı ağrıtıyor. > Der Krach / Lärm macht mir Kopfschmerzen.
5. bütün gün çalışıyor > er arbeitet / schafft den ganzen Tag
6. büyük bölümüyle / en büyük bölümüyle > zum größten Teil / größtenteils
7. …den/…de çıkarı olmak > einen Vorteil haben von
8. Başka biletsiz olan? > Noch jemand ohne Fahrschein?
9. yapmak üzere olmak > gerade dabei sein zu / im Begriff sein zu
10. karşı değilim > ich habe nichts dagegen
11. Hastalık sigortanız var mı? > Sind Sie in einer Krankenkasse ?
12. Tavuklu ekmek istiyorum. > Ich möchte ein Brötchen mit Hänschenfleisch.
13. çeyrek saat > eine Viertelstunde
14. yedi beş kazanmak > sieben zu fünf gewinnen
15. temiz gömlek giymek > ein frisches Hemd anziehen
16. seni ilgilendirmez > das ist nicht deine Sache
17. gerekli bulmak > es für nötig halten
18. Diş ağrıların nasıl oldu? > Was machen deine Zahnschmerzen?
19. gittikçe daha az > immer weniger
20. Frenler iyi tutmuyor. > Die Bremsen funktionieren nicht richtig.

 

 

1. sıcak / hava sıcak / çok/ kaynar/kızgın sıcak / hava çok sıcak > es ist warm / heiß
2. Açık/Koyu bira istiyorum. > Ich möchte ein helles / dunkles Bier.
3. içtenlikle/samimiyetle > von ganzem Herzen
4. Gösteri/Temsil/Oyun/Program saat … ’de./başlıyor. > Beginn der Vorstellung um …
5. göz aşinası olmak > vom Sehen kennen
6. Öbür gün tekrar gelin! > Kommen Sie in zwei Tagen wieder!
7. Hangi/Ne nedenle? > Aus welchem Grund?
8. hava kararırken > bei einbrechender Dunkelheit
9. seni ilgilendirmez > das ist nicht deine Sache
10. gerçekte / hakikatte > in Wirklichkeit / in Wahrheit
11. hiçbir şey artmadı / geriye hiçbir şey kalmadı > es ist nichts übriggeblieben
12. fikrini/düşüncesini/görüşünü değiştirmek > seine Meinung ändern
13. binlerce insan/kişi > Tausende von Menschen
14. fiyat 100 Alman markı > der Preis beträgt 100 DM
15. aklını kaybetmek/yitirmek > den Verstand verlieren
16. ilerlemek > Fortschritte machen
17. ondan ödünç alıyorum > ich leihe es von ihm
18. erken gelmek/gitmek > zu früh kommen
19. Bu bavulda yalnızca/sadece özel eşyalar var. > Dieser Koffer enthält nur persönliche Dinge.
20. futbol oynamak > Fußball spielen

 

 

1. yönelmek/hitap etmek / …e başvurmak/müracaat etmek > sich wenden an / sich richten an
2. günü gününe yaşamak > von der Hand in den Mund leben
3. günde üç öğün > drei Mahlzeiten am Tag
4. Büyük şovu görmeye fırsatımız olmadı. > Wir hatten keine Gelegenheit, die tolle Show zu sehen.
5. Üzgünüm, boş odamız yok. > Es tut mir leid, wir haben keine Zimmer frei.
6. radyodan/radyoda duymak > im Radio hören
7. rafadan yumurta > ein weiches Ei
8. haklı olarak > mit Recht
9. Hatta kalın! Ayrılmayın! > Bleiben Sie am Apparat!
10. mayıs sonunda > Ende Mai
11. Hemen geliyorum! > Ich komme gleich!
12. Nisan’ın 17’si, salı günündeyiz. > Wir haben Dienstag, den 17. April.
13. gitmek/çıkmak üzereydim > ich wollte gerade weggehen
14. elektriği açmak > den Strom einschalten
15. Almancanız var mı? > Verstehen Sie deutsch?
16. Sol gözü kör. > Er ist auf dem linken Auge blind.
17. Arabamın ön camı kırık. > Meine Windschutzscheibe ist kaputt.
18. Otelin önünde park edebilir miyiz? > Besteht vor dem Hotel eine Parkmöglichkeit für unseren PKW?
19. Buraya park edebilir miyim? > Darf ich hier parken?
20. Muz kabuğuna basıp kaydım. > Ich bin auf der Bananenschale ausgerutscht.

 

 1. Lütfen gömleğini ütüle. > Bitte bügele dein Hemd.
2. Yarın filme gideceğim. > Ich gehe morgen in den Film.
3. yarın sabah erken/erkenden > morgen früh
4. hedefi şaşırmak / hedefe isabet ettirememek / amaca/hedefe ulaşamamak > das Ziel verfahren
5. sevinçli bir haber / müjde > eine frohe Nachricht
6. bilinen kişiler > gewisse Leute
7. biraz daha iyiyim / iyileştim > es geht mir etwas besser
8. birine sırt çevirmek > jemandem den rücken kehren
9. sis var / hava sisli > es gibt Nebel / es ist neblig
10. ikisinden hiçbirisi / ikisi de değil > keiner von beiden
11. ekmeğini kazanmak / geçimini sağlamak > sein Brot verdienen
12. Almanca öğreniyorum > ich lerne Deutsch
13. kolunu kırmak > sich den Arm brechen
14. postaya vermek > zur Post bringen / schaffen
15. Fransızca biliyor / Fransızcası var > er kann Französisch
16. problemsiz/sorunsuz > ohne Schwierigkeit
17. asıl konu …dir > die Hauptsache ist, dass
18. üç dört daha eşittir yedi > drei und vier ist gleich sieben
19. ev ödevlerini yapmak > seine Schularbeiten / Hausaufgaben machen
20. iyi geliyor/gelir > das tut gut1. sıfırın altında beş derece > es sind fünf Grad unter Null
2. işe girişmek/koyulmak/başlamak > an die Arbeit gehen / sich ans Werk machen
3. Lütfen beni saat …’de uyandırır mısınız? > Wecken Sie mich bitte um …
4. …e giden doğru yol > der richtige Weg nach
5. …in kuzeyinde / kuzeyde/kuzeysel > im Norden von / nördlich
6. Yakında bekçili otopark var. > Hier in der Nähe gibt es einen bewachten Parkplatz.
7. Bakalım! Hele bir görelim! > Lass mal sehen!
8. haklı/hakkı olmamak > nicht recht haben
9. Ne iyi tesadüf! İsabet oldu! Çok uygun! > Das trifft sich gut!
10. kestirmek / şekerleme yapmak > ein Schläfchen machen
11. Elektriği tasarruflu kullanmalıyız./kullanmamız gerek. > Wir müssen Strom sparen.
12. elli yaşında > mit / im Alter von fünfzig jahren
13. En yeni kataloğumuzu ekte gönderiyoruz. > Als Anlage senden wir Ihnen unseren neuesten Katalog.
14. onun tarafında > auf seiner Seite
15. Tramvay hattını izleyin. > Folgen Sie der Straßenbahnlinie.
16. aslında > im Grunde genommen
17. Buraya gel! > Komm her!
18. durum böyle/bu > so steht die Sache
19. üşüyorum/donuyorum / bana soğuk geliyor > ich friere / mich friert / mir ist kalt
20. Ayakkabılarını boya! > Putz deine Schuhe!
1. kaşık dolusu > ein Löffel voll
2. Tablo bir sanat eseri./yapıtı. / Tablo üstat işi./usta işi. > Das Gemälde ist ein Meisterstück.
3. bacağını kırmak > sich das Bein brechen
4. Daha başka? > Was sonst noch?
5. fark/ayrım yapmadan / farksız > ohne Unterschied
6. Ne şans!/talih!/kısmet! > Was für ein Glück!
7. Kendiniz hüküm verin!/yargıya varın! > Urteilen Sie selbst!
8. yetersiz > das lässt zu wünschen übrig
9. Hiç böyle şey görülmüş mü? > Hat man je so was gesehen?
10. hiç zararı yok > das schadet nichts
11. Biranız küçük mü büyük mü olsun? > Möchten Sie ein großes oder kleines Bier?
12. ilacını almak > seine Arznei / Medizin nehmen
13. en son geldi > er kam zuletzt
14. soğuktan titremek > vor Kälte zittern
15. dostça/arkadaşça > aus Freundschaft
16. Araba kullanamazsınız./kullanamazsın. > Sie dürfen nicht Auto fahren.
17. Bu şehirdeki/kentteki adresiniz ne? > Wie lautet Ihre Anschrift hier in der Stadt ?
18. Bu sokakta/caddede park saati/park sayacı var. > In dieser Straße gibt es Parkuhren.
19. yumruğunu sıkmak > die Faust ballen
20. üç metre kalınlığında/kalınlıkta > drei Meter dick

Almanca’da Artikel Nedir?

Almancayi ögrenme asamasinda olan biri olarak bazi bilgilere ulasmanin, anlamini bulmanin ne kadar bunaltici oldugunu biliyor, skntisini hala yasiyorum. Baslangic asamasinda yasadigim bir takim sorunlari diger arkadaslarin da yasamamalari, isin mantigini daha net kavrayabilmeleri adina elimden geldigince kücük diziler halinde yazilarimi sizlerle paylasacagim.

– Artikel, diger adiyla “Tanimlik” nedir ve Almancada neden gereklidir? 

Adindan da anlasilacagi gibi kelimelerin tanimlanmasina ve anlamlarini kazanmalarina yardimci olur. Tanimliklar cekimlenerek kelimenin anlaminin farklilasmasina, farkli ifadeler kazanmasina yardimci olabilir, anlami kuvvetlendirebilirler. Almancanin dil bilgisi yapisinda tanimliklar olmazsa olmazlardir.

– Ne tür tanimliklar vardir ve bunlar nelerdir?

Almancada kelimeler yalin hallerinde 3 tanimliktan birini alirlar. Bu tanimliklar erkek (maskulin) karakter olan “der”, disi (feminin) karakter olan “die”, ya da yalin karakter olan (neutrum) “das”i alabilirler. Her kelimenin tanimligi da bellidir, yani kelimeye yeni tanimlik uydurulmaz, verilmis tanimlikla birlikte kullanilir. Kelimelerin erkek, disi ya da yalin tanimligi almasinda hicbir mantik yoktur, oldugu gibi ögrenilmelidir. Daha sonra yine birlikte inceleyecegimiz konularda bu tanimliklarin nasil cekimlendiklerini görecegiz. Bu, kelimelerin tanimliklarina Almancada neden ihtiyac duyduklarini da gösterecek.

– Kelimelerin yazim sekli ve bunlarla ilgili birkac örnek

– Erkek tanimlikli kelimeler (der)

– der Computer: Bilgisayar
– der Rechner: Bilgisayar
– der Ferhseher: Televizyon
– der Tag: Gün
– der Hund: Köpek
– der Ochse: Öküz
– der Mann: Adam

– Kadin tanimlikli kelimeler (die)

– die Tür: Kapi
– die Straße: Cadde
– die Frau: Kadin
– die Katze: Kedi
– die Lampe: Lamba
– die Kuh: Inek
– die Hose: Pantolon

– Yalin tanimlikli kelimeler (das)

– das Buch: Kitap
– das Auto: Araba
– das Kalb: Buzagi
– das Hemd: Gömlek
– das Licht: Isik
– das Wasser: Su
– das Wetter: Hava

Görüldügü gibi tanimlik (Artikel) olayi o kadar da karisik degil. Yapilmasi gereken ve karisk gelen kelimelerin bu tanimliklarla ögrenilmesi, cekimlenecekleri zaman da bu tanimliklara göre cekimlenmeleridir. Almancaya heves etmis ya da bir sekilde ögrenmek isteyenlerin baslangic noktalari bu ilk konunun mantigini kavramak olmalidir.

Sorulari olan olursa sorabilirler…

Almanca Cümle Kurma Kuralları

Genus – Cinsiyet

İsimlerin cinsiyetini belirlemek için bazı küçük ipuçları:
Masculine – eril: günler, aylar, mevsimler, dağ adları (istisna: die Alpen), göller, -ich, -ig, -ling,-or, -el,-en -er takıları ile biten isimler.
Feminine – dişil: çiçekler, ağaçlar, -heit, -keit, -schaft, -tät, -ung, -in (sadece şahıslar), -ei, -ine,-ik, -ion (yabancı kelimeler: die Nation gibi), -en/n/-nen takıları ile biten isimler.
Neuter – neutral: şehir ve ülkeler (istisna: die Schweiz, die USA, v.s.), hotel, cafe ve tiyatroisimleri, -chen, -lein, -nis, -tum, -um, -ment takıları ile biten isimler.

2. Plural Form – Çoğul Biçimi
İsimlerin çoğulunu göstermek için Almancada beş takı durumu vardır:
– (değişiklik olmayanlar)
– e
– er
– (e)n
– s
İlk üç tipdeki bazı isimler çoğulda Umlaut (a -àae / ä) alabilir. Tekil artikellerde Almancada üç grup vardır: der, die, das, fakat çoğulda ayrım yoktur ve tüm çoğul isimler Nominativ (yalın hal) ve Akkusativ (i-hali) halde belirli artikel die alırlar. Belirsiz artikel “ein” ‚in çoğul şekli yoktur. Ancak diğer “kein” (keine) gibi “ein”-kelimeleri, mein, dein, … gibi iyelik zamirleri (Possessivpronomen) de aynı şekilde (“meine, deine,” vs.) biçiminde çoğul yapılabilir.
Yeni bir isim öğrenirken tekil ve çoğul hallerini mutlaka birlikte öğrenmek gerekir. İsimlerinçoğul hallerini tahmin etmek için tam ve kesin yollar yoktur, ancak aşağıdaki kurallar sizeyardımcı olacaktır.
Örnekler: Tip 1 (değişiklik olmayanlar): das Zimmer (die Zimmer), das Mädchen (die Mädchen)
Tip 1 (Umlaut alanlar): der Vater (die Väter), der Garten (die Gärten), der Bruder (die Brüder), die Mutter (die Mütter)
Tip 2 (-e): der Abend, der Monat, das Geräusch, das Telefon
Tip 2 (Umlaut alanlar): der Fuß (die Füße), der Stuhl, der Sohn, die Wand, die Hand
Tip 3 (-er): das Kind (die Kinder)
Tip 3 (Umlaut alanlar): der Mann (die Männer), das Wort, das Buch, das Haus
Tip 4 (-en/n/nen)
-en: der Professor (die Professoren), die Tür, die Uhr, das Bett.
-n: a) Tekilde sesli harfle biten isimler (çoğunlukla -e): die Adresse, die Straße, die Woche
b) Tekilde sessiz harfle biten isimler (çoğunlukla -r): die Nummer (die Nummern)
-n: N- isimleri: tüm isim hallerinde -n veya -en ile biten Maskulin-eril isimler (Nominativ Singular hariç: der Student -en, (den Studenten, dem Studenten, die Studenten), der Mensch-en, -en, der Junge-n,-n, der Nachbar-n,-n
-nen: Maskulin’den üretilen ve tekil halleri –in ile biten isimlerde kullanılır: die Studentin (die Studentinnen), die Amerikanerin, die Professorin.
Tip 5 (-s): yabancı isimler: das Auto, das Radio

3. Artikel – Artikeller
Almancada dilbilgisel cinsiyetin tanımlanması farklı biçimlerde şekillenmektedir. Dilbilgisel cinsiyeti tanımlamak doğal cinsiyeti tanımlamak kadar kolay değildir. Erkekler için çoğunlukla Maskulin olan Belirli Artikel der ’dir. Dişiler için çoğunlukla Feminin olan Belirli Artikel die’dir. Eşyalar daima Neutral değildir. Bazıları Maskulin, bazıları Feminin, ve bazıları Neutral olan Belirli Artikel das.
BESTIMMTER ARTIKEL – BELİRLİ ARTIKELLER

MASKULIN NEUTRAL FEMININ PLURAL
der das die die

UNBESTIMMTER ARTIKEL – BELİRSİZ ARTIKELLER

MASKULIN NEUTRAL FEMININ PLURAL
ein ein eine keine

4. Nominativ – Yalın Hal
Bir cümlenin öznesi (kim/ne ) yalın (Nominativ) haldedir. O çok çalışıyor. Bir cümlenin öznesini bulabilmek için KİM? (NE) sorularını sormak gerekir.
Bu durumda ‘Kim (veya Ne)’ çok çalışıyor? diye sorulur. Cevap: O.

Özne nedir (= Nominativ, i-hali) Şu cümlelerde?
Benim kardeşim pastırma yemektedir. Kim veya ne pastırma yemektedir? Benim kardeşim.
Benim oğlum Ahmet Yasin oynamayı sever. Kim veya ne oynamayı sever? Benim oğlum Ahmet Yasin.
Bu otomobil çok pahalı. Kim veya ne çok pahalı? Bu otomobil.

GÜNCEL HAYATTAN KONUSULAN ALMANCA CÜMLE KALIPLARI2

güncel hayattan konuslan almanca cümle kaliplari2
ALMANCA GENEL KONUŞMA KALIPLARI (PRAKTISCHER SPRACHFÜHRER)

Was? —- Ne?

Wann? ———- Ne zaman?

Wo? —– Nerede?

Wohin? ——– Nereye?

Woher? ——— Nereden?

Wieviel? ——– Ne kadar (ya da kaç)?

Warum nicht? ——- Neden olmasın?

Wie? ———– Nasıl?

Welcher? ——- Hangi?

Wer? ———– Kim?

ich habe Angst. — Ben korkuyorum.

ich habe Hunger. — Benim karnım aç.

ich habe keine Langeweile. — Ben sıkılmıyorum. (Es ist mir nicht langweilig)

Haben Sie Zeit? — Vaktiniz var mı?

Ich habe keine Zeit. — Vaktim yok.

Ich habe kein Geld. — Param yok.

Verzeihung (yada) Entschuldigen Sie.. — Afedersiniz, özür dilerim, pardon..

Bitte —Lütfen.

ich danke für Ihre Mühe. — Zahmetinize teşekkür ederim.

Schade! — Yazık!

Gute Besserung. — Geçmiş olsun.

Guten Appetit — Afiyet olsun.

Prosit (yada) Auf Ihr Wohl.. — Şerefinize..

Ich möchte mich untersuchen lassen.
Muayene olmak istiyorum.

Soll ich warten?
Bekleyeyim mi?

Wann wollen (sollen) wir kommen?
Ne zaman gelelim?

Wann soll ich kommen?
Ben ne zaman geleyim?

Ich möchte kommen.

Ben gelmek istiyorum.

Ich möchte auch mit kommen.
Ben de gelmek istiyorum.

Kommt (yada) kommen Sie.
geliyormu/Geliniz.

Sie möchten (mögen, sollen) kommen.
Gelsinler.

Komm yada du sollst kommen.
Gel (yada) sen gelicekmişsin.

Woher kommen sie? — Nereden geliyorsunuz?

Wem gehört dieses Auto? –Bu araba kimin?

Wo wohnen Sie? –Nerede oturuyorsunuz?

Wo Schaffen Sie? –Nerede calışıyorsunuz?

Was machen Sie? –Ne yapıyorsunuz?

Willst du Essen? –Yemek yer misin?

Willst du was trinken? –Birşey içmek ister misin?

Was machst du heute? –Bugün ne yapıyorsun?

Mit wem willst du am Abend ins Party gehen? –Akşam partiye kimle gitmek istioyorsun?

Wo bin ich? –Ben neredeyim?

Kommst du von Arbeit? –Işten mi geliyorsun?

Hast du Geld? –Paran var mı?

Haben sie ein Auto? –Arabanız var mı?

Wohin gehst du? –Nereye gidiyorsun?

Warum kommen sie nicht? –Neden gelmiyorsunuz?

Warum sind sie nicht gekommen? –neden gelmediniz?

Fährtst du Auto? –Araba sürüyor musun?

Willst du Musik hören? — Müzik dinlemek istermisin?

Was machst du morgen? –Yarın ne yapıyorsun?

Wollen sie rauchen? –Sigara içmek ister misin?

Ist das wahr? –Bu gerçek mi?

Wollen sie fernsehen? — Televizyon izlemek ister misiniz

ALMANCA CÜMLE KURMA

Almanca Cümle Kurma
Almanca Gramer – Almanca Cümle Kurma – Almanca Kolay Cümleler Kurma – AlmancaÖğrenme Dersleri – Almanca Cümle Kurulmuş Basit Cümleler Türkçe Karşılıkları

Almancada en basit cümle «bu» anlamına gelen das kelimesiyle «-dır»
anlamına gelen ist fiil eki, «bir» anlamına gelen ein veya eine ve bir de isimden
meydana gelir. Aşağıdaki cümleleri inceleyiniz. Almanca ve

Türkçe cümlelerde kelime sıralanışındaki farkı belirtmek için bu cümlelerin Almancalarmda büyük harfle yazılan kelimenin Türkçe cümledeki karşılığı da
büyük yazılmıştır.

DAS ist ein Buch.

BU bir kitaptır.

Das IST ein Bleistift.

Bu bir kalemDİR.

Das ist EINE Übung.

Bu BİR çalıştırmadır.

Das ist e!n ZIMMER.

Bu bir ODAdır.

Yukarıdaki en basit Almanca cümlelerde şu önemli noktalara dikkat etmeliyiz:

Almanca cümlede kelime sıralanışı Türkçedekinden farklıdır. Her iki
cümlede de ilk kelimeler ayni yeri işgal ettikleri halde, Almancada ist ikinci
olarak, yani özneden sonra gelmekte, halbuki bunun Türkçe karşılığı
«-dır» cümlenin sonunda ve isme bitişik olarak bulunmaktadır.

Das IST ein Buch.
Bu bir kitapTIR.

Das IST ein Bleistift.
Bu bir kalemDİR.

Iste her cümlede ayni kaldığı halde Türkçe karşılığı, bağlı bulunduğu
ismin ses yapısına uyarak (-dır, -dir, -dur, -tır, -tir, -tür) gibi değişik şekiller
almaktadır. (kitapTIR, kalemDİR, odaDIR).

Das kelimesi Türkçeye hem «bu», hem de «şu» veya «o» olarak çevrilebilir.
Ama das genellikle Türkçeye «bu» olarak çevrilir. İşaret sıfatı olan
bu das’ı ayni yazılmalarına rağmen artikel olan das’la karıştırmamak gerekir.
Artikel olan das daima bir ismin önünde kullanılır ve hiçbir Türkçe
karşılığı yoktur. İşaret sıfatı olan das ise ismin önünde bulunmaz tek başına
kullanılır.

Aşağıdaki cümleleri inceleyiniz.

Das ist ein Tisch.

Bu bir masadır.

Das ist ein Stuhl.

Bu bir sandalyedir.

Das ist eine Blum.

Bu bir çiçektir.

Das ist ein Haus.

Bu bir evdir.

Das ist eine Mappe.

Bu bir çantadır.

Das ist ein Hut.

Bu bir şapkadır.

Das ist ein Tür.

Bu bir kapıdır.

Das ist ein Bild.

Bu bir resimdir.

Das ist ein Apfel.

Bu bir elmadır.

Das ist ein Bleistift.

Bu bir kalemdir.

ALMANCA CÜMLE KURMAK İÇIN FORMÜLÜ

 

ALMANCA CÜMLE KURMAK IÇIN FORMÜLÜ

 

1) Aussage (normal) cümleler icin:

Subjekt + Verb + örnek: er + lernt +

2) Frage (soru) cümleri icin:

Verb + Subjekt + ? örnek: lernt + er +?

3) W Frage( w“li soru) cümleler icin:

W-Frage + Verb + Subjekt + ? örnek : woher + kommt + er ?

W-Frage

was/— wo/ — wie/ —wann / -warum/—wieso/—-woher/—wohin/—welche/—wer/— wen/—wem?

ne /-nerde/— nasil /nezaman/—neden/— nicin /—nerden/–nereye/—hangi /—kim/—kimi/— kime?

alıntı

ALMANCA CÜMLE KURMAK

almanca cümle kurmak Cümle Kurmak
Simdiye kadar heryede akusativ dativ subje obje verb adjektiv …. Gibi kavramlar gördük. Peki nedir bu kavramlar ne ise yarar. Cümle icinde kullanislari nasildir. Iste bu bölümde bunu inceleyelim istedim eminim yeni baslayanlar icin cok iyi bir kaynak olacaktir. Bu bölumde cümlenin her ögesinin cümle icinde nasil kullanilidigina dair kapsamli bilgilerolmasi bence cok uygun olur.

Buradaki benim düsüncem cok basitten basla¤¤¤¤¤ gittikce zorlasan cümleler kuralim.
Konular birbirini takip etsin. Basitten zora dogru.
Göndereceyim iki üc mesaji okursaniz ne demek istediyimi anlayacaksiniz.
Bu bölüme mesaj yazacak olan arkadaslarin cok iyi düsündükten sonra yazmalarini rica ediyorum.
Konu Bütünlügüne dikkat edelim lütfen

Öncelikle Almancanin genel yapisinia ve türkceden olan farklarina kisaca bir göz atarak isebaslayalim.
Bildiyiniz gibi almancada her kelimenin gramatiksel olarak bir cinsiyeti vardir. Bir kelimeögrendiyiniz zaman o kelimenin artikelini mutlaka ögrenmelisiniz cünku almancada isminhalleri bu artikellerle yapilir (akkusativ dativ genetiv).
Almancada verb mutlaka ve mutlaka cümle icersinde 2 kelimedir(bazi istanalar haric)
Almancada zamanlar yardimci fiiller ve bunlarin cekimiyle yapilir.
vs.

Ilk olarak söyle bir konusma plani vermekle ise baslayalim.
Null Position Subjekt Verb Angabe Wann? DativObjekt Angabe Wie? AkkusativObjekt Angabe Wo? Wohin?
Buaradaki plan (präsens)simdiki zaman icin verilmistir.

CÜMLE YAPISI
Almancada 3 tür cümle vardır.
1.Bildirim cümlesi Düz cümle :
Ich + kaufe + heute + in der Stadt + eine Zeitung
Özne fiil zaman yer nesne
Ben bugün Şehirde bir gazete satın alıyorum.
Ali kauft ein Brot. Sibel fährt heute nach Istanbul
Ali bir ekmek satınalıyor. Sibel bugün istanbula gidiyor.
2 Devrik cümle :
Heute + kaufe + ich + in der Stadt + eine Zeitung
Zaman fiil özne yer nesne
Bugün ben Şehirde bir gazete satın alıyorum.
Heute fährt Sibel nach Istanbul .
Bugün Sibel Istanbula gidiyor.
3. Soru Cümlesi :
A. Fiil ile Başlayan soru Cümlesi :
Kaufst + du + heute + in der Stadt + eine Zeitung ?
Fiil özne zaman yer nesne
Bu tip soru cümlelerine evet-hayır-elbette türünden cevap verilir.
Jaich kaufe. Veya Neinich kaufe nicht. Seklinde.

B.Soru Zamiri ile başlayan soru cümleleri :
Bu tür cümleler bir soru zamiri ile başlar.cümlenin geri kalan kısmı devrik cümle gibidir
BAZI SORU ZAMİRLERİ

Wo Nerede Wie Nasıl Welche Hangi
Wohin Nereye Was Ne Wann Ne zaman
Woher Nereden Wer Kim Warum Niçin
Wer Soru Zamiri ile cümle kurulacagı zaman fiil daima 3.tekil sahsa göre çekilir.

Wo kaufst du heute eine Zeitung. (Sen bu gün nerede bir gazete alıyorsun)
Was kaufst du heute inder Stadt. (Sen bu gün sehirde ne satın alıyorsun.)
Wer kauft heute in der Stadt eine Zeitung. (Kim bugün şehirde bir gazete satın alıyor.)Anahtar Kelimeler: almanca weil konu anlatımı almanca cümle kurma kurallarialmancada cümle kurma kuralları almanca cümle nasıl kurulur almanca okul eşyaları ve çoğulları almanca okul eşyalarının çoğul halleri almanca weil cümleleri almanca cümle kurma kalıpları almancada cümle nasıl kurulur weil konu anlatımı weil cümleleri almanca cümle kurma almanca cümle kurmak icin formül almanca cumle kurmak almanca cümle kurmak istiyorum almanca ich bin den cumle nasil kura bilirim almanca günlerle cümle kurma almanca wo wohin konu anlatımı turkce almanca ögrenmek istiyorum ders 1

Almanca Çogul İsimler / Plural der Nomen

İsimlerin hiçbir takı almamış,değişikliğe uğramamış ve birer adetlerini gösteren yalın şekillerine “tekil hali” der Singular denir.

das Fenster
pencere

das Kino
Sinema

der Dieb
Hırsız

die Sonne
Güneş

Çoğul hal ise o isimden birden fazla bulunduğu zaman kullanılır.Almanca da çoğul hal,der Plural olarak adlandırılır.
Türkçe de çoğul ler,lar ekleri ile olur,fakat Almanca da böyle bi durum yoktur.Her sözcüğün çoğulu değişiktir.Bu bakımdan isimleri öğrenirken nasıl bunların der,die,das tanımlıklarından hangisini aldıklarını ezberlemek gerekiyorsa,çoğullarını da aynı şekilde sözcüklerle birlikte öğrenmek gerekir.

Tekil Çoğul
das Fenster(pencere) die Fenster(pencereler)
der Stuhl(Sandalye) die Stühle(sandalyeler)
das Buch(Kitap) die Bücher(Kitaplar)
die Frau(Kadın) die Frauen(Kadınlar)
das Kino(Sinema) die Kinos(Sinemalar)
das Bild(Resim) die Bilder(Resimler)

Görüldüğü gibi ,her ismin çoğulda aldığı takı başkadır.

Önemli Not:
Çoğulda hatırdan çıkarılmaması gereken kural şudur:Tüm isimlerin der,die,das şeklindeki tanımlıkları çoğulda değişerek die olur.Bütün çoğul isimlerle birlikte die tanımlığı kullanılır.

Aşağıda isimlerin sonlarına aldıkları tüm takıları tek tek inceleyelim:
*Bazı isimler sonlarına -e harfi konarak çoğul hale getirilir.

Tekil Çoğul
der Tisch(masa) die Tische(masalar)
der Bleistift(kurşunkalem) die Bleistifte(kurşun kalemler)
der Brief(mektup) die Briefe(mektuplar)
das Pferd(At) die Pferde(At’lar)
der Freund(arkadaş) die Freunde(arkadaşlar)

*Bazı isimler sonlarına –e harfi konup ilk sesli harfleri üzerlerine nokta alıp inceltilerek çoğul hale getirilir.

Almanca da sesli harflerin üzerine gelen noktalamaya der Umlaut denir.Der Umlaut yani üzerlerine noktalama işareti alan harflerde şu değişiklik olur.

Sesli Umlaut almış hali
ä
O ö
U ü

Buna göre sonlarına çoğulda –e ile ilk sesli harflerine nokta alan isimlerin çoğul halleri şöyledir:

Tekil Çoğul
der Stuhl(sandalye) die Stühle (sandalyeler)
der Sohn (erkek evlat) die Söhne (erkek evlatlar)
der Ball(top) die Bälle(toplar)
der Arzt(doktor) die ärzte (doktorlar)
der Baum(ağaç) die Bäume(ağaçlar)

*Bazı isimler ise sonlarına –er takısı eklenerek çoğul yapılır.

Tekil Çoğul
das Bild(Resim) die Bilder(resimler)
das Kind(Çocuk) die Kinder(çocuklar)
das Rind(Sığır) die Rinder(Sığırlar)

*Bir grup isim ise sonlarına yine –er eklenerek ilk sesli harflerine de nokta alarak çoğul olur.

Tekil Çoğul
das Buch(kitap) die Bücher(kitaplar)
der Mann(adam) die Männer(adamlar)
das Haus(ev) die Häuser(evler)
das Glas(bardak) die Gläser(bardaklar)
das Dorf(köy) die Dörfer(köyler)

*Bazı isimler çoğulda sonlarına hiçbir takı almazlar.Yani tekil halleri aynen çoğulda da kullanılır.Bunların çoğulda sadece tanımlıkları değişerek “die”olur.

Tekil Çoğul
der Schüler(erkek öğrenci) die Schüler(erkek öğrenciler)
das Fenster(pencere) die Fenster(pencereler)
das Mädchen(Kız çocuk) die Mädchen(kız çocuklar)
der Lehrer(öğretmen) die Lehrer(öğretmenler)
das Zimmer(oda) die Zimmer(odalar)
der Fehler(hata) die Fehler(hatalar)

*Bir grup isim ise çoğul halde yine hiç değişmez,aynen kalır.Ancak bunların ilk sesli harfleri değişikliğe uğrayarak üzerlerine “Umlaut” alır.

Tekil Çoğul
der Bruder(erkek kardeş) die Brüder(erkek kardeşler)
die Mutter(anne) die Mütter(anneler)
die Tochter(kız evlat) die Töchter(kız evlatlar)
der Vater(baba) die Väter(babalar)
der Mantel(manto) die Mäntel(mantolar)

*Bazı isimler sonlarına –n eklenerek çoğul hale getirilir.

Tekil Çoğul
die Lampe(lamba) die Lampen(lambalar)
die Karte (kart) die Karten(kartlar)
die Brille(gözlük) die Brillen(gözlükler)
die Schwester(kız kardeş) die Schwestern(kız kardeşler)
die Blume(çiçek) die Blumen(çiçekler)

*Bazı isimler sonlarına –en takısı alarak çoğul yapılır.

Tekil Çoğul
das Ohr(kulak) die Ohren(kulaklar)
die Frau(kadın) die Frauen(kadınlar)
die Uhr(saat) die Uhren(saatler)
die Zeitung(gazete) die Zeitungen(gazeteler)
die Übung(alıştırma) die Übungen(alıştırmalar)

*Genellikle yabancı kökenli olan isimler ise sonlarına –s eklenerek çoğul yapılır.

Tekil Çoğul
das Auto(araba) die Autos(arabalar)
das Kino(sinema) die Kinos(sinemalar)
das Radio(radyo) die Radios(radyolar)

 

haben, sein + zu + infinitiv (mastar)

“haben” ve ” sein infinitiv (mastar) yapısı Modalverb’lerin görevini yerine getirir. Bu yapı daha çok “gereklilik” ve “olasılık” anlamlarında kullanılır.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken, cümle “sein” ile yapılıyorsa pasif, “haben” ile yapılıyorsa aktiftir. Örneklere bakalım.

Gereklilik

Wir haben noch viel zu tun = wir müssen noch viel tun (Hala çok çalışmamız gerek (zorundayız.))

Es ist noch viel zu tun. =

Es muss noch viel getan werden. (Hala çok fazla çalışılması gerekiyor.)

Olumsuzu ise “birşeye izni olmamak” anlamı verir. (nicht dürfen)

Ihr habt euch nicht hier aufzuhalten. = Ihr dürft euch hier nicht aufhalten. (Burada bekleyemezsiniz.)

Die Gefahr ist nicht zu unterschätzen. = Die Gefahr darf nicht unterschätzt werden (Tehlike küçümsenemez.)Olasılık (können)

Ich habe diesem Kommentar nichts hinzuzufügen. Ich kann diesem Kommentar nichts hinzufügen. (Bu yoruma hiçbir şey ekleyemem.)
Diesem Kommentar ist nichts hinzuzufügen. = Diesem Kommentar kann nichts hinzugefügt werden. (Bu yoruma hiçbir şey eklenemez.)